Siyaset konuşmazsa silahlar konuşurmuş! HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş böyle diyor!

Bu arkadaşların “silahla yatıp kalktıklarından” olsa gerek ne akıllarından ne de cümlelerinden silah sözcüğü düşmüyor!

Ne demek “siyaset konuşmazsa silahlar konuşur” diye rest çekmek!

Siyasette “konuşulan” dönemler olduğu gibi “konuşulmayan ya da konuşulamayan” dönemlerde olabilir!

Bundan daha doğal ne olabilir?

Konuyu siyaset gibi “geniş kapsamlı alanları” bir kenara bırakarak “iki kişi arasındaki sorunların çözümüne” indirirsek sanki daha iyi anlatabiliriz!

İki kişi arasında bir sorun varsa ve bu iki kişi bir takım nedenlerden dolayı “konuşmuyorlarsa” yapılması gereken silaha sarılmak mıdır?

Yoksa konuşma imkânlarını araştırmak mıdır? Elbette konuşma imkânları araştırılmalıdır! Araya aracılar konabilir! Hatırı gönlü kırılmayacak kişiler devreye sokulabilir!

Mesela gönül alacak birkaç kelam edilebilir! Ya da bin bir türlü yol denenebilir!

Ama bütün bunlar yapılmadan “madem benimle konuşmuyorsun” deyip silaha sarılmak akıllı adamın yapacağı bir iş midir?

Nitekim birileri silaha sarılarak sorunlarını çözmeye yeltendiler sonuç ortada! Her şey iyice karışmadı mı?

Şimdi HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş’a sormak isteriz:

Görüşmek için bunlardan hangisi denediniz?

Demirtaş, Başbakanı canlı yayında tartışmaya davet edip “Sen başkanlığı savun ben özyönetimi savunayım, halk karar versin. Her gün insanlar ölüyor. Beyefendi ‘görüşmem’ diyor! Yüzünü çok sevdiğimizden görüşmek istiyor değiliz. Siyaset konuşmayınca silahlar konuşuyor” diyor!

Siyasetin konuştuğu dönemleri de hatırlıyoruz!

Ve o günlerde silahların bırakılması istendikçe, “Niye bırakacakmışız” diye efelenenleri de hatırlıyoruz!

Yani siyasetin konuştuğu günlerde bile silahı ellerinden bırakmayanların varlığını hiç unutmuyoruz! Hâl böyle olunca da HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş’ın çağrısının bir anlamı kalıyor mu?

Çözüm süreci denilen dönemde iktidar “silahlı elemanlar yurt dışını çıkıyor” beklentisi içindeyken yurt içinde nasıl “yığınak” yapıldığı da şimdi daha iyi görülüyor!

Evet, iktidar çözüm sürecindeki basiretsizliğinin faturasını şimdi çok ağır biçimde ödüyor! Demirtaş ve yandaşları “silah” kelimesini kafalarından silip atmadıkça sorunun çözümü zor görünüyor!