Duygusal açlık
Elinize hangi yayını alsanız, hangi programı takip etseniz gözünüze mutlaka bir diyet listesi ilişiyor. Aman şuna dikkat edin, şu diyeti uygularsanız haftada üç kilo verebilirsiniz, filan şarkıcı zayıflamanın sırlarını anlattı… Kilo vermek Roma’yı fethetmek kadar önemli. Özellikle kadınlar fit olmalı, kişilikleri ya da ürettikleri ile değil görüntüleri ile öne çıkmalılar. İlginçtir kimse otuz yıl önce sorun olarak görülmeyen bir şeyin bugün neden bu kadar sorun haline geldiğini hiç düşünmüyor. Vitrin her şeyin önünde tutuluyor.
Obezite bir sağlık sorunu olarak görülmeli ve insanlar sağlıklı beslenmeye teşvik edilmelidir. Zira uzmanlar son yıllarda obezitenin hızla yayıldığını ve buna bağlı olarak sağlık sorunlarının arttığını söylüyorlar. Fakat hanımlar sağlık için değil daha çekici bir görüntüye sahip olabilmek için çaba gösteriyor ve diyet listelerine başvuruyorlar.
Günümüz insanı kendi türüyle ilişkilerini menfaatleri doğrultusunda şekillendiriyor. Paylaşmayı sevmiyor, insanların sıkıntıları ile hemhal olamıyor izole bir hayat yaşıyor. Bu durum depresyon sorunlarının artmasına ve duygusal açlığa neden oluyor. Duygusal açlığa maruz kalan insan farklı noktalardan yola çıkarak bir çare arıyor. Kendini yemeğe veriyor, sürekli yeme ihtiyacı hissediyor ve olumsuz duygularını bu şekilde bastırmaya çalışıyor.
Kişi iç dünyasında yaşadığı çatışmaları çözemiyor, sorunları ile başa çıkamıyor ve bir kaçış yolu arıyor. Acının üstünü örtüyor, yaşadıklarını yok sayıyor ve yemeği bir araç olarak görüyor. Öfke, yalnızlık, umutsuzluk gibi durumlarda yemeğe olan ilgi daha da artıyor. Tüketilen yiyeceklerin ekserisi hazır gıdalardan oluşuyor, bu gıdalar ileride sağlık sorunlarına neden olabiliyor.
Neler yapılabilir?
Öncelikle sorunlarımızın farkına varıp, çözüm için en makul yöntemi seçmek zorundayız. Duygularımızla başa çıkamadığımızda yemeğe yönelmek yerine sorunu başlatan ve sürdüren sebepleri analiz etmeli ve kendimizle yüzleşebilmeliyiz. Yaşadığımız duygusal değişimleri dikkate almalı, sorunu nesnel bir şekilde görmeye çalışmalıyız.
Yaşadığımız çatışmalarla başa çıkabilmek için kalıcı çözümler bulmalı ve bu konuda istikrarlı olmalıyız. Allah’ın koyduğu ölçüye riayet etmeli ve bu çizginin mutluluğumuz için kafi olduğunu bilmeliyiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.