Bazı Hocaların Dil ve Üslup Meselesi
Bazı hocalarımız Müslümanlar arasında yanlış bilinen bir meseleyi açıklarken, önce o meseleyi çok kötü abartarak ve karikatürize ederek anlatıyor ve o yanlışı yapan Müslümanlar ile alay ederek aşağılıyorlar.
Hatta kimileri de var ki, artist gibi taklit yapıyor, cemaatini güldürerek anlatıyor. Sanırsın maksadı bir şeyler öğretmek değil de, milleti güldürüp eğlendirmek. Mübarek sanki çadır tiyatrosunda bir meddah veya yaşayan bir İsmail Dümbüllü…
Bir meselenin birden fazla yönü varsa, kendi önem ve değer verdiği yönü alıyor, öbür yönleri yok sayıyor ve başlıyorlar onu var sayanlar ile dalga geçip alay etmeye. Televizyonlarına bakamaz olduk bu garabet hallerinden. Bu dil ve üslup hep elinizde tuttuğunuz Kur’an’da var mıdır?
İşte bu olmuyor sevgili hocalarım.
Tamam. Dediğiniz doğru. İzahınız güzel. Ama bu meselenin sadece bir tarafı. Öbür tarafları da var ama. Onu yok sayma hakkını nereden aldın?
Mesela birisi kalkıyor, “zikir” Allahı unutmadan, ona göre hayatı yaşamaktır, diyor. Çok güzel. Fakat arkasından başlıyor: “Adam eline almış tesbiki veya zikirmatiği, oturmuş durmadan Allah Allah diyor. Yok böyle bir şey kardeşim. Müslüman cihada giderken Allah allah der,” diyor.
Tamam. Dediğin doğru. Ama bu meselenin bir tarafı. Öbür tarafı da var. Sen de onu inkar etme canım. “Ashab-ı kirâm (r.a.) böyle bir şey yapmadı” diyorsun. Bu doğru değil. Yaptı. İşte hadis kitapları meydanda. O gün insanlar eline çakıl taşı, hurma çekirdeği alarak sayıya göre zikrettiler. Bugün ise tesbih veya zikirmatik alarak bir tenhada on, yüz veya bin kere sübhanellah, elhamdulillah, la ilahe illallah diyorlar. Bunun neresi yanlış? Böyle demenin çok örneği var asrı saadette. Sahabede bunun çok örnekleri vardır.
Lütfen görüşlerinizde tekelci olmayınız. Farklılıkları yok saymayınız. Ashabın yaptığı bu güzel davranışı aşağılamayınız.
Velev ki hadislerde ve sahabe hayatında bu olmasın, ki vardır, peki, bir müslüman “Allah’ı çok çok zikredin" ayetini böyle anlar da böyle yaparsa, ne olur? Bu Kur'an'a ters düşmek mi olur?
Ne münasebet! O da bir anlamadır. Yorum kimsenin tekelinde değildir ki? Yeterki zahir manaya ters düşmesin ve saçma bir yorum olmasın.
Hocaların ve tüm eğitimcilerin bir yanlışı gidermeye çalışırken kullanacağı dil ve uslup, tıpkı doktor gibi hastalığı öğretici ve tedavi edici şefkatli bir dil olmalı.
Bu alaycı, aşağılayıcı, kırıcı dili terk edilmeli. Koca koca hocaların saatlerce ümmetle dalga geçer gibi konuşmaları ve onların cehaleti ile eğlenmeleri içimi sızlatıyor.
Ayıp oluyor beyler, yapmayın lütfen.