AÜ’de Hendek Kazıyorlar
Bir grup akademisyenin biraraya gelip, yayınladığı bildiri malum.
Gündemdeki yerini koruyor.
Tepkiler de sürüyor.
Adamlar çıkmış, devletin bölücü terör örgütüne karşı verdiği mücadeleyi, hendeklerin kapatılmasına dönük operasyonları durdurmasını istiyor.
Üstüne üstlük bir de devleti “katil” ilan ediyor, terör örgütü PKK’ya ise tek bir eleştirileri yok.
Kabul edilir gibi değil.
Daha önce yazdım.
Bunları biz açılım sürecinden tanıyoruz.
O zaman Hükümet’in arkasında yer almışlar, “yetmez ama evet” diyorlardı.
Açılımı en hararetli bir şekilde destekliyorlardı.
Hükümet de bunların desteğiyle açtıkça açıyordu.
Bu açılımların sonu nereye vardı, PKK nasıl güçlendi ortada.
Neyse ki bugün aynı PKK’ya karşı mücadele başlatılmış durumda.
Konumuza dönecek olursak,
Dünün açılımcıları, bugünün hendekçilerine en büyük tepki Hükümet ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan gelmeye devam ediyor.
“Hainlik bu yaptıkları çünkü,
Bunlar aydın falan değil, akademisyen müsveddeleri.”
Son derece yerinde tespitler, katılmamak ne mümkün. Aradaki fark, biz bunları açılım sürecinde söylüyorduk. Ta o zaman görmüştük bunların ne mal olduğunu, bunların niyetlerini. Ve uyarıyorduk Hükümet’i, “Yapmayın etmeyin, bunların niyeti kötü, bunların gazına gelmeyin artık. PKK’ya hizmet ediyor bu açılım” diye.
Dinlemediler,
Açtıkça açtılar, hendekçi aydın müsveddelerin de gazıyla.
Herşeye rağmen, bugün PKK’ya anladığı dilden cevap veriliyor olması güzel.
Allah polisimizin, Mehmetçiğimizin yardımcısı olsun.
Gelelim asıl mevzuya:
Biz, Hükümet, Cumhurbaşkanı bu hendekçi aydın müsveddelerine yayınladıkları bildiriden ötürü tepki gösterirken, Ankara Üniversitesi’nde dün ne oldu dersiniz?
Bugünkü manşet haberimizden de okuyacaksınız olayı. Başka hiçbir gazetede olmaz da zaten.
Üniversitenin bir köşesinde bir bakanın da katılımı ile Yahudilerin holokost’u anılıyor, resmi törenle...
Diğer bir köşesinde bölücü terör örgütü PKK propagandası yapılıyor.
Şimdi Hükümet’e sormazlar mı, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diye?
Hadi Holokost’u anmayı anladık!!!
PKK propagandasına nasıl müsaade ediliyor?
Bir taraftan hendekçi aydın bozuntularına kızıyoruz,
Diğer tarafta Başkent’in göbeğinde, devletin üniversitesinde PKK propagandası yapılmasına müsaade ediyoruz.
Nerde dekanlar, nerde rektör?
Nerde YÖK, nerde Milli Eğitim Bakanlığı?
Yoksa hepsi hendekçi akademisyen müsveddelerinden de biz mi farkında değiliz?
Olacak iş değil.
Söze gelince mangalda kül bırakmıyoruz, icraata gelince pıs…
Bırakın vitrinlere oynamayı beyler, icraatta bulunun icraat.
AÜ’deki bu skandalda kimlerin sorumluluğu var?
Acilen bulunup hepsinden hesap sorulmalıdır.
Ha o hendek bildirisine imza atılmış,
Ha üniversite panosuna PKK’lı teröristlerin resimleri asılmış, ne fark var.
Her ikisinde de zihniyet belli.
Tepkiler de, cezalar da bir olmalı.
Rektör bey uyuma,
YÖK Başkanı uyuma,
Bakan bey uyuma.
Başkent’in göbeğinde akademisyen müsveddelerinin teşvik, destek ve göz yumması sonucu sözde öğrencilerce yeni hendekler, yeni siperler kazılıyor PKK için.
Güvenlik güçleri Güneydoğu’da hendek kapatırken hemen hergün şehit veriyor, siz Başkent’in göbeğinde yeni hendekler açılmasına engel olamıyorsunuz.
Yeter uyumayın artık.
Hadi göreve.