Garibanın eğlencesi çilesiz ulaşım
Bu köşeden daha önce de çok kez dile getirdim.
Başkentimizde şehir içi ulaşım, toplu taşıma, park sorunu günden güne çileye dönmektedir.
Şehrin merkez ana arterlerinde, 15 dakikalık yol 1 saati aşmaktadır.
Hele Etimesgut, Sincan’dan şehir merkezine geliş gidişler, çekilecek gibi değildir.
Mesafenin uzunluğu ve insan yoğunluğunun üzerine bir de trafik sorunu bindi mi, şehir içi ulaşım işkenceye dönmektedir.
Gariban Etimesgutlular, Sincanlılar şehir merkezindeki işlerine gidip gelirken, zar-zor binebildikleri ve sıkış-tıkış durdukları toplu taşıma araçlarında hayattan kopma noktasına gelmektedir.
Ulaşımı rahatlatması için Sincan’a metro yapıldı deniliyor fakat ortada metro falan yok. Bugün Etimesgut ve Sincan halkı ring otobüsleri ile Ümitköy ve Eryaman metro istasyonlarına taşınmakta, bu yolla şehir merkezine gidip gelebilmektedir.
Sincan’a metro yapıldı ise, bu insanlar neden Çayyola metrosu istasyonu olan Ümitköy’e taşınmaktadır.
Gerçek şudur: Sincan metrosu denilen hat, var olan Batıkent metrosunun(Ankaray) devam ettirilip, Fatih’e oradan da Törekent’e uzatılmasından ibarettir.
Törekent ile Fatih nere Sincan merkez nere, Etimesgut nere?
Siyasilerimiz, yöneticilerimiz Sincan’a metro yaptık deyip, halkı aldattıklarını sanadursunlar, Etimesgut ve Sincanlılar herşeyin farkındadır.
Yani Etimesgut ve Sincan halkının toplu taşıma sorunu günden güne ağırlaşarak yerli yerinde durmaktadır.
Büyükşehirimizin, devletimizin bu soruna acil çare üretmesi boynunun borcudur.
Gariban halkın toplu taşıma araçlarındaki perişan hali daha fazla görmezden gelinemez. Yazıktır günahtır…
Ne yapıp edip Etimesgut ve Sincan halkının merkeze gidiş-gelişteki ulaşım, trafik ve toplu taşıma sorunu çözülmeli ve bu işkenceye daha fazla göz yumulmamalıdır.
Kimse para yok, kaynak yok falan demesin.
İstenilince öyle bir bulunuyor ki para da kaynak da…
Mesela Çayyolu Metrosu.
Başkent’te metro ihtiyacı önceliği, gelir seviyesi en yüksek insanların yerleşim yeri olan Çayyolu’nun muydu ki, buraya bu hizmet götürüldü? Ve bugün gariban Etimesgutlular, gariban Sincanlılar Çayyolu metro istasyonuna taşınıyor otobüslerle.
Bir örnek de eğlence “yatırım”ı olan “Ankapark projesi”dir.
Büyükşehir’in verilerine göre 2013’te başlanan Ankapark projesine bugüne kadar 1.1 milyar TL (eski parayla 1.1 katrilyon TL) harcanmıştır. (Kimi illerimizin 1 yıllık bütçelerinden fazla).
Bitti mi, bitmemiş. 2017 bütçesinden de 277 milyon TL (eski parayla 277 trilyon TL) ayrılmış.
Bu paralar eğlenceye değil de halkın gerçekten ihtiyaç duyduğu yeni metro hatlarına ayrılsaydı keşke.
Değerli okurlar, toplu taşımada metro hatlarının önemi malum. Beklemek yok, hızlı ve güvenli… Ayrıca yakınında metro imkanı bulunuyorsa özel aracıyla trafiğe çıkmayacak o kadar çok insan var ki. Bu, trafiğin rahatlaması anlamına geliyor. Başkent gibi kalabalık ve araç sayısının hayli fazla olduğu şehirlerde metro olmazsa olmaz. Gelgelelim bugün Başkentimizin toplam metro uzunluğu 50 kilometre bile değildir. Yapımı yılan hikayesine dönen Keçiören metrosunu da, yıl sonunda açılacağı düşüncesiyle hesaba katarsak, bu sayı 60 kilometreyi ancak bulmaktadır.
Batıkent metrosu 11 durak ilave edilerek, Törekent’e kadar uzatılmış (15.5 kilometre) ve 2014’te hizmete açılmıştı. Bu 15.5 kilometre metronun devlete maliyetinin 216 milyon TL (eski parayla 216 trilyon TL) olduğu bildiriliyor. Bu da metro hattının kilometre başı maliyetinin yaklaşık 14 trilyon TL olduğu anlamına geliyor.
Eğlence yatırımı Ankapark’a harcanan 1.1 katrilyon TL ile daha harcanacak 277 trilyon TL’yi şimdi bir daha düşününce, insan hayretler içerisinde kalıyor.
Eğlence demek, tüketmek ve harcamak demektir.
Metro ise aksine üretimdir, birikimdir.
Gerçek yatırım da halkın cebine, rahatlığına, insanlığına yarayacak olandır.
Ve Başkent’in eğlenceye, harcamaya, tüketmeye değil metroya, üretime, biriktirmeye, bir yerden bir yere insan gibi gitmeye ihtiyacı var.
Yetkililerimiz bunu bilmez mi; bunu bilmeyen yetkili olabilir mi?
Lütfen ama lütfen Başkent’in gerçek sorunlarına, ihtiyaçlarına eğilinsin; trafik ve toplu taşıma, bunlara bağlı olarak içinden çıkılmaz bir hal alan park sorununa çare projeleri geliştirilsin.
Gariban halka en büyük eğlence, maruz kaldığı çilenin ortadan kalkmasıdır.
Çileye göz yumulurken, üstüne bir de cepteki üç kuruşun eğlenceye harcanmasını amaçlamak istismardır, ahlaksızlıktır.