Kötülüğü iyilikle Savmak 1
Kalay emmi yeni kamyon almıştır. Hani gıcır gıcır derler ya, işte öyledir. Çünkü her yeni lezizdir. Şöförü de köylümüz Hartlap’lı Reşit Gönül Efendidir.
Bir kurban bayramından bir hafta öncesinde iki üç kafadar eski bir taksi ile kasıtlı olarak yolda bu arabaya vurur, kendi taksilerini çizdirirler. Kamyonun Hacı abinin olduğunu bilerek yaparlar. Doğru onun iş yerine giderler ve derler ki.
- Şöförün bizim arabaya vurdu. Bunun 500 tl masrafı var, ver!
Şöför
- Hayır Hacı abi, onlar gelip bana kasıtlı vurdular.
Hacı emmi durumu anlar ve der ki;
- Tamam efendiler. Zararınızı karşılıyorum. Çıkarır parayı verir. Onlar da çeker giderler. Şöför:
- Haram olsun bunlara. Seni soydular, der.
Gün görmüş, umur görmüş, insan sarrafı olmuş Hacı emmi der ki:
- Boş ver usta. Adamların vaziyeti belli. Belli ki kabadayılar bayram üstü harçlıksız kalmışlar. Ben durumu zaten anlamıştım. Onu da yitirdik say, üzülme.
Aradan üç beş ay geçer. Hacı Kalay Antep’e asmolin briket satmıştır. Parasını tahsil zamanı gelmiştir. Başka işleri de vardır. Bunun için de Antap’e gider. Yüklü miktarda alacağı parayı tahsil ederek cebine koyar. İşlerini bitirir. Garaja geldiğinde vakit akşam olmuştur. Maraş’a araba bulamaz. Oralarda bakınırken bir taksi şoförü gelir, “iki yolcu var, bir de seni alıp gidelim istersen” der. “Peki” der, biner taksiye mecburen.
Biner binmesine ama, şoförü ve adamları gözü hiç tutmaz. Bir müddet gittikten sonra sıkıntısı daha da artar. İçinden “acaba bunlar beni nerde soyacak? Soyunca sağ bırakırlar mı acaba? Yoksa öldürürler mi?” diye düşünür, mali hülyalar kurar. İnmek isterama bahanesi yoktur. İşte orada canı yürekten Allah Teâlâ’ya yalvarır, işini ona ısmarlar, tevekkül ve itimadını tazeler.
Derken çok şükür sağ selamet Maraş’a gelirler. Şoför “nereye hacı emmi? Seni istediğin yere bırakayım” der. Hacı emmi sevinçlidir. İnmek ister. Israr üzerine evine kadar getirirler. Bir yandan sevinip şükrederken, bir yandan da iyi bir ücret ve bahşiş vermek ister. İşte o zaman o gözü tutmadığı adamlar bir temanna ile:
- Yoook Hacı emmi. Biz bu paranın ücretini senden kaç katıyla daha önceden almıştık, derler ve hiç para almazlar.
Meğer bu adamlar, kendisinden para koparmak için arabalarını kamyonuna vurarak basit bir çizilmeye 500 lira alan adamlardır. Hacı abi de hatırlar ve sevinir içinden.
Atalar ne demişler?
““Kanı kan ile değil, kanı su ile yıkarlar.”
“Taş atana ekmek at.”
“İyiliğe iyilik her kişinin kârı, kötülüğe iyilik er kişinin kârı.”
“İyiliğe karşı herkes iyilik yapabilir, ama kötülüğe karşı iyilik olgun insanların işidir.”
“İyiliği yap, kötülüğe bulaşma, iyilik bir gün karşına çıkar.”
Atalarımız bunu nerden öğrendiler?
Yazalım, ama gelecek yazıda, olmaz mı?