Bir Kitap Var Ki…
Doğru sözü kim demiş çok önemli mi?
Bunu bilmeden de istifade mümkün değil mi?
İşte bize gerek olan bilgi:
“Bize, bütün hareketlerimiz için değer ve ölçüe sunacak, satıcıdan siyasiye, doktordan gazeteciye, çocuktan ihtiyara kadar hepimizin yaşayışına ruh ve mana katacak, anlaşılmış, sistemleştirilmiş, hikmetleri, bütünün birliği içinde saklayarak her aleme pencerelerini açacak büyük mektebin temel hakikatlarını ihtiva eden bir kitaba muhtacız.
Bu kitabı, asrın anlayışıyla, bütün hürriyet, bütün hikmet ve bütün hakikatıyla mektebimize temel yapmalıyız:
Bu kitap elimizde.
Kıymetini bilemediğimiz bir kitap.
Oysa bir insanın ve toplumun muhtaç olduğu her bilgi içinde onun. Doğumdan ölüme, yemeden içemeye, giyimden kuşama, eğitimden terbiyeye, siyasetten yönetime, iktisattan ekonomiye, suçtan cezaya, sağlıktan hastalığa, hayattan ölüme her şeyin ölçüsü, ilkesi, yararı yaramazı onda var.
Tam bir hayat kitabı. Tam bir yaşama kılavuz. Edebiyat zevkine hitap ettiği kadar ruha da şifa.
İnsanın, hayvanın, bitkinin ve cansızların hakları, hürriyetleri, hikmetleri, menfaatleri ondadır. Mektebin her muallimi ondan bir şeyler öğrenebilmektedir. Her meslek dalı ondan faydalanabilmektedir.
Onsuz ne ev, ne toplum, ne de devlet olur. Evin de, mektebin de, devletin de ana kitabı odur. Onu başına taç etmeyenlere çoktan yazıklar olmuştur.
Yerlerle gökleri, enginle yüceliği birleştiren bu kutsal kitabın adı Kur’an’dır.
Evet, Kur’an’dır.”
Kur’an’ı okuduğumuzda ona karşı birçok görevimizin olduğunu görürüz. Şunu belirtmek gerekir ki, dindarlığımızın ve Müslümanlığımızın kalitesi Kur’ân’la kurduğumuz bağla doğru orantılıdır.
Kur’ân bir şaka ve oyun aracı olmayıp Allah’ın hak ile batılın arasını ayıran kesin sözüdür.
Onunla buluşurken bizden istediği birtakım öncüller vardır.
Onunla buluşurken, bizde o vahye karşı kesin bir imanın olması, şeytandan ve şeytanî birtakım duygu ve düşünlerden Allah’a sığınarak başlanması, vahye zihnimizde daha önceden var olan birtakım önyargılardan sıyrılarak kendi bütünlüğü içerisinde yaklaşılması, acele acele okunmaması, uygun yer ve zamanların kollanması, düşüne düşüne ve tane tane tilâvet edilmesi ve elde edilen birikimin hayata tatbik edilmesi hedeflenmelidir.
Onu okumuyorsan, bir şey okuyorolamazsın. Yazık ediyorsundur kendine.
Çok yazık…