Ne Şartı Ne Şurtu?
Batılı ülkeler bizi tıkamak istiyorlar. Yüz yıldır elimizi kolumuzu bağlamışlar. Bizi mahkum yaşamaya mecbur bırakmışlar.
İlk defa ülkede özgürlük şarkıları söylenirken, Batının zincirsiz köleleri, efendilerinin emriyle koro halinde özgürlük aleytarı sloganlar atarak, yeniden kilitlemek istiyorlar bu ülkeyi.
İstiyorlar ki hiçbir şey yapmadan yaşayalım. Fakir, cahil, uşak olarak. Bunun için yüz yıldır aydın yetiştirmişler, siyasetçi yetiştirmişler, hatta terörist yetiştirmişler. Hangisi gerekse sahaya onu sürüyorlar.
Biz bu hallere düşecek millet miydik?
Şimdi yeni bir anayasa yapılacak ya, hemen tamtamları başlatıyor yamyamlar. Kimi ilk üç madde şartı, kimi isim şartı, kimi biçim şartı koşuyor. Affedersiniz ama sizde hiç mi akıl mantık yok? Bu şartlar niye? Ruhunuzda hiç mi hür bir irade kalmadı be köle adamlar?
Ne şartı yahu?
Oturursunuz masa etrafında. Yatırırsınız meseleleri masaya. Konuşursunuz sırayla. Anlaştınız, ne ala. Değilse, zaten anlaşamadınız, kalkar gidersiniz. Bu şart şurt da niye?
Yok efendim laiklik tartışılamazmış.
Niye?
Senin deden laik mi idi?
Değildi elbette. Ğ zaman inanç özgürlüğü yok muydu?
Senin ecdadın içindeki Yahudiyi, Hıristiyanı kesip yok mu etmişti?
Hayır!
Şimdikinden yüz kat daha hürdü hem de herkes.
Öyleyse sorun ne?
Tamam, CHP ve HDP’yi anladık. Ya sana ne oluyor ey MHP? Niye ecdadını inkar ediyorsun?
Dini nereye koyacaksınız?
Siz dine sınır getirebilir misiniz? Eğer getirirseniz, bu sizin yaptığınız din olur. Oysa din ilahidir. İslam Allah Teâlâ’nın koyduğu kanunlardır. İnsanın onu sınırlama yetkisi var mıdır?
Yoksa, laiklik şartı da nedir Allah aşkına?
Allah Teâlâ’nın katında geçerli olan biricik din İslam olunca, bazılarının onun “çağın ihtiyaçlarına cevap veremez” oluşunu söylemeleri, demagoji değilse, cehaletin ta kendisidir.
Yahu bu Batının yetiştirmesi cahiller ne kendilerini biliyorlar, ne de Alemlerin Rabbi Allah Teâlâ’yı. Çok yazık.
“İslam” Allah Teâlâ’nın dinidir. Bize göre ondan başkasına din denmez. Denilse, ifade gereğidir ancak. Batıl dinler aslında din değil, sapık yollardır.
Bize göre ondan başka yaşama biçimi de yoktur. Anayasada benim bu hakkımı nasıl koruyacaksınız laikliği şart koşarak?
Din demek, bugünün ifadesiyle yaşama biçimi demektir. Nizam demektir, sistem demektir aynı zamanda.
Hz. Âdem’in (as) Peygamberliği ile başlar, Hz. Muhammed’in (sav) Risâlet’i ile kemale erer. Ama olayların gelişimiyle her an içtihada açıktır, kendisini yenileyebilir. Bu yüzden canlıdır, diridir, dinamiktir.
Biz Müslümanların en büyük vazifesi, bu cehaleti gidermektir, kendi nefsimizden de, bütün insan cinsimizden de.
Yeter artık! Köle muamelesini reddediyoruz. Yeni bir anayasa olacaksa, bana dinimi hayatıma hakim kılma hakkımı da garanti altına almalı.
Yoksa, sizin olsun şartınız da şurtunuz da.
Bu halk bu kilidi eninde sonunda açacaktır biiznillah.