Mısır Devlet Başkanı Sisi’nin, “Mısır demokrasiye geçişini başarıyla tamamladı” şeklindeki sözlerini okuduğumuz zaman gözlerimiz fal taşı gibi açıldı!

“Ne diyor bu adam yahu?” diye kendi kendimize sormadan edemedik! Mısır’da halkın oyları ile seçilmiş bir yönetim varken bu yönetimi darbe ile devirip iş başına geçen bir diktatör nasıl böyle konuşabiliyordu?

İş başına geldiği günden beri Mısır’da yaşanan katliamlara hep beraber tanık olmadık mı?

Hangi demokrasiden söz ediyor?

Takdir-i ilahiye bakın ki Mısır Devlet Başkanı Sisi, “Demokrasiye geçişimizi başarı ile tamamladık” dediği günlerde Mısır mahkemeleri dört yaşındaki bir çocuğa “müebbet hapis” cezası vererek tarihe geçiyordu!

İşin dikkat çekici yanı da dört yaşında ömür boyu hapse mahkûm edilen bu çocuğun üzerine atılan suçları iki yaşında işlemiş olduğu iddiasıydı!Darbe ile işbaşına gelen bir yönetici ile demokrasiye geçiş başarı ile tamamlanmış olursa elbette dört yaşındaki çocuk iki yaşında işlediği suçlardan dolayı ömür boyu hapse mahkûm edilir!

Halkın oyları ile seçilen insanları hapse tıkıp idam istemi ile yargılayan Sisi yönetiminden başka ne beklenebilir ki!

Mısır Devlet Başkanı Sisi ülkesinin ekonomik sorunları olduğunu ve köktendinciler ile mücadelenin devam ettiğini söyledikten sonra temsili demokrasinin ve anayasal kurumların yerleştiğini iddia ediyor!Sonra da dört yaşındaki bir çocuk “müebbet hapse” mahkûm ediliyor!

Allah insanı bir kez şaşırtmaya görsün!Bu şaşkınlık ile yapılmayacak hata yoktur!

Mısır Devlet Başkanı Sisi bu konuşmasının ardından Yahudi temsilcileri ile görüşmeyi de ihmal etmemiş!

Bütün bu bilgileri alt alta dizdiğimiz zaman Mısır’ın nereye gittiği hakkında çok daha net bir bilgiye sahip oluyoruz!

Seçilmiş insanlar darbe ile devriliyor!

Seçilmiş insanlar hapse atılırken darbe ile gelenler devletin başına çörekleniyor!

Köktendinciler(!) ile mücadele tam gaz devam ediyor!

Dört yaşındaki bir çocuk iki yaşında işlediği suçlardan(!) dolayı “müebbet hapse” mahkûm ediliyor!

Ve bütün bunlardan sonra da, “Demokrasiye geçişimizi başarı ile tamamladık” diye övünülüyor! Yüzsüzlüğün ve pişkinliğin böylesine tarih bugüne kadar şahit olmuş mudur? Ne dersiniz?