Bir hepimizin bildiği “demokrasi” var!

Aslında bu demokrasi “elma şekeri” gibi bir şey!

Yani?

Yani şekerini ve elmasını yediğiniz zaman elinizde kazığı kalan bir şey!

Bir de “demokraSİSİ” var!

Bu da ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi yani BOP sonucu Mısır’da darbeci SİSİ tarafından ortaya çıkarılmış bulunan garabetin adı!

Darbeci SİSİ bir yandan, “Mısır demokrasiye geçişi başarıyla tamamladı” diye sevinç naraları atıyor!

Bir yandan da, “Hükümeti eleştirmek yasak” diyor!

“Sadece beni dinleyeceksiniz” diyor!

“Beni dinlemeyeni darmadağın ederim” diyor!

Hâl böyle olunca da, “Mısır’daki demokrasinin adı demokraSİSİ” oluyor!

Bu durum Türkiye olarak bizim yabancısı olduğumuz bir durum değil!

Yıllarca biz de bugün Mısır’da yaşanmakta olan demokraSİSİ’ye benzer haller yaşamadık mı?

Kimi zaman SİSİ’nin yerinde İnönü yer aldı, kimi zaman Gürsel yer aldı, kimi zaman Kenan Evren yer aldı!

Kimi zamanda şimdi isimlerini bile hatırlamakta zorlandığımız darbeci bozuntuları yer aldı!

Ama biz de uzun yıllar demokraSİSİ garabetini yaşadık durduk!

DemokraSİSİ’lerde sadece “egemen sınıflar” vatandaş olarak kabul edilir!

Geriye kalanlar ise adeta bir sürü gibi görülür!

Evet, demokraSİSİ’lerde vatandaş güdülmek ve yönlendirilmek istenen bir kalabalıktan başka bir şey değildir!

Nasıl yaşaması gerektiği, nasıl giyinmesi gerektiği, nasıl inanması gerektiği hep bu egemen güçler tarafından belirlenir!

Bu insanlara hem, “Demokrasiye geçtiniz” müjdesi verilir hem de ilk itiraz sesinde, “Hükümeti eleştirmek yasak” diye karşılarına çıkılır! İtirazlar devam edecek olursa, “Sadece beni dinleyeceksiniz” mesajı ile gözdağı verilir!

Hemen ardından da, “Dinlemeyeni darmadağın ederiz” denilerek halka demokrasi diye kakaladıkları şeyin aslında bir demokraSİSİ modeli olduğu açıkça ortaya konulur!

Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerine vaat edilen demokrasi değil demokraSİSİ’den başka bir şey değildir!

Müslümanlar kendilerine, “İşte demokrasi bu!” diye dayatılan demokraSİSİ’yi iyi tanımalılar!