Cengiz’in gözyaşları!
Başlık sizi şaşırtmış olabilir. Sözüm, ülkenin ünlü yorumcu ve yazarlarınadır. Neler neler yazıyorlar, neler neler söylüyorlar şimdilerde. Yok, Galatasaray’da hücum hattı zayıfmış, yok Denizli gelmemeliymiş, yok Denizli’yi korku sarmış. Yok yönetim şöyleymiş, yok şunlar bunlar varmış...
Peki, mesele nedir? Bakınız bu satırların yazarı daha lig başlamadan bu ülkede Galatasaray’ı üç kupanın ve dördüncü yıldızın yakacağını, yanıltacağını yazıp söylemiştir. Ve de tek başına... Bütün ülkede davul zurna çalınırken, bütün yorumcu ve yazarlar başta Hamza kardeşimiz olmak üzere takımı göklerde uçururken, bendeniz acı sonun çok yakın olduğunu yazıp söylemiştir.
Peki, bu fikri öne sürerken dayandığım gerçekler nelerdi? Birincisi Hamza kardeşimizin taaa en başında göreve gelişi hataydı. Sonra da devam etmesi... Diyeceksiniz ki, üç kupa kazandı. Tamam da... O kupaları başta Beşiktaş olmaz üzere Fenerbahçe hediye etti diyebiliriz. Tabii ki Selçuk ve Hakan son dakikalarda attıkları gollerle katkıda bulundular. Ya sonra? Alınan oyunculara bir bakınız lütfen! Denayer, Carol ve Rodriguez... Bir tek Podolski var... Ama bu çakma Alman da yanındakiler eksik olduğundan randıman veremiyor. Linnes ve Donk katkıda bulanacaklar ama Yasin’e verdiğiniz topu geri alamazsınız ki... Üç ayda bir şut atacak medya havalara uçuracak... Umut Bulut, gerçek anlamda büyük takımda oynayacak santrfor mu? Sneijder’i neden sol kanada yakın oynatırlar ki? Oradan içeri girip şut atacak ya... Burak’ı neden bizde transfer bittikten sonra sattınız? Yoksa yerine adam almamak için mi? Böyle bir futbol anlayışı olabilir mi?
Devam edelim... Mustafa Denizli... Taaa Galatasaray’dan beri büyük şansı sayesinde uçtuğuna bu ülkede yazan tek adamım... Hücum futbolunu icat (!) ederken, Neuchatel gibi bir köy takımından ilk maçta 3 gol yediğinde ayıp oldu diye yazan yine bendim bu ülkede... Sonra beş attı değil mi? Bakınız bakalım Galatasaray o beş golü atarken kaç kişi ile hücum etmiş. Acaba rakibin savunmasından kalabalık mı olmuş oralarda..? Hadi bir zahmet bakınız... Daha neleri var... Ama şansı çok fazlaydı... Şimdi mi? Diplerde.,..
Okan Buruk ve bir Hollandalıdan söz ediliyor. Yani yeni yangının kokusu...
Gaziantep maçı mı? Rakip Galatasaray’ın zaaflarından o kadar iyi yararlandı ki... İyi pas yaptı, topla olan arkadaşlığını daha fazla gösterdi. Teknik kapasite olarak Galatasaray’a fark attı. Dolayısıyla bu maçın tekniğine fazla girmem...
Ama maç sonu çok çarpıcı idi. Yönetici Cengiz Özyalçın konuşurken gözyaşlarını tutamadı. O kim mi? Kuşdili çayırından benim futbol arkadaşım, mahalle dostum... Bizim mahallenin diş hekimi Cengiz... Kadıköy Belediyesi eski başkanı Cengiz... Kuşdili çayırından Galatasaray takımına yükselen, Metin Oktay’ın takım arkadaşı Cengiz... Ağlıyor... Acaba günümüz Galatasaray’ında kaç tane böyle adam kaldı? Fenerbahçe’de de, Beşiktaş’ta da... İşte asıl acınacak halimiz buradadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.