Darbeden korkan muhafazakâr çevreler de ürkütülmüştür. Son kozları DYP milletvekillerini ikna olmuştur. Birer ikişer istifalar gelince, Erbakan görevi Çiller’e devretmek için istifa eder. Ana Cumhurbaşkanı Demirel, hükümet kurmasını ona değil, Mesut Yılmaz’a vermiştir. O da görülen en kötü hükümeti kurdu. 30 Haziran'da Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit ve Hüsamettin Cindoruk'la birlikte ANASOL-D Hükümeti'ni kurdu.

Burada bizim konumuz İmam Hatip Liseleri olunca onunla ilgili olanı yazalım. İlkokullar sekiz yıla çıkarılmalı, böylece İmam Hatip Liselerinin orta kısmı kapatılmalıdır. Bu süre de ilkokulda geçirilince, daha büyük olan öğrenciler, varsa aile baskısını göğüsleyerek İmam Hatip’e gitmeyecekti. Nitekim yeni kurulan hükümet büyük tartışmaların ardından 16 Ağustos 1997 tarih ve 4306 sayılı kanunla sekiz yıllık kesintisiz zorunlu ilköğretime geçildi. Böylece zorunlu eğitim süresini iki kademeli olarak plan¬lamak ve ikinci kademesinde değişik mesleklere yönlendirici programlar uygulamak yerine bütün ilköğretim okullarında tek tip program uygulayan model benimsenmiş, bu suretle diğer meslek liseleriyle birlikte İmam-Hatip liselerinin de orta kısmı kapatılmıştır.

Bu darbeden daha beterini YÖK vurdu sırf İmam Hatip Liselerini yok etme adına bütün meslek liselerine. 2547 sayılı Yük-sek Öğretim Kanunu’nun 45. maddesi çerçevesinde yapılan bir düzenleme ile taban katsayısı uygulamasına geçilerek İmam-Hatip Lisesi mezunlarının İlâhiyat Fakültesi dışındaki yükseköğretim kurumlarına girmeleri büyük ölçüde güçleştirilmiştir. Diğer meslek liseleri de aynı durumdadır. Oysa ülkenin o meslek okullarına ne kadar ihtiyacı vardır…

YÖK Üniversiteye girişte yeni puan sistemi ile öyle oynadı ki, artık meslek liselerinden mezun olanların kendi alanlarındaki fakültelerin dışında kalanlara kaydı nerdeyse imkânsızdı. İşte bu kararla meslek okullarının içi boşaldı.

Bizim bu yazımızdaki amacımız İmam Hatipler olduğu için, 28 Şubat darbesinin diğer boyutlarını anlatmayalım. Tarihi şartları, gerekçeleri ve oluş seyrini anlatmada bu kadarcıkla yetinmiş olalım. Asıl mesele olan 28 Şubat darbesinin okullarımıza olan etkisini isterseniz maddeler halinde bir daha görelim:.

Ama gelecek yazıda inşalah.