M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Küçük Cümleler

Küçük Cümleler

ÇOK önemli ve hayatî bir seçimdir: Rahmanîler dairesi içinde olmak, Tâgutîler safında olmamak.

**

Üst üste küp dizmişler, en yukarıya Sarraf küpünü koymuşlar. En alttaki küpü bir çekerlerse sen seyreyle şangırtıyı ve gümbürtüyü.

**

Din ve mukaddesat sömürüsü: Karı satmaktan, uyuşturucu ticareti yapmaktan, haydutluktan daha kötü bir meslek.

**

Hiç lüzumu olmadığı halde hoparlörü sonuna kadar açan: Hoparlör fetişisti.

**

Faydalı kitaplar okumayan: Cahil kalmaya mahkum biri.

**

Cemaatini dinini üzerinde tutan: Dengesiz… (Birine: Üzerine alınma. Sen cemaatini İslam’ın üzerinde tutmuyorsan, bu sözüm sana değildir.)

**

Kaba kırıcı hoyrat kendini beğenmiş sofu. Böylesinden kaç bucak bucak.

**

Fâsık ve bid’atçide görülen olağanüstü hal: Keramet değil, istidractır.

**

Telefonu bin liralık, dolmakalemi iki bin lira: Aferin ona.

**

Cep telefonu kullanmıyor: Bilge ve çok akıllı kişi.

**

Ben iyiyim demek eşittir ben kötüyüm…

**

Camiler: Beş vakitte erkeklerle dolu olması gereken kutsal mekanlar. Kadınların namazlarını evlerinde kılmaları hayırlı ve efdaldir.

**

Sonradan görmüş türediler: Cenab-ı Hak onları ıslah buyursun.

**

Karşısındakine öfkeyle “Allah seni ıslah eylesin!” diye bağırana: Niçin “Allah seni, beni, hepimizi ıslah eylesin” demiyorsun?

**

Turizm sektörü: Turist gelmeyince işi bitiktir.

**

Büyüklerine saygı gösteriyor, küçüklerine merhamet ediyor… Terbiyeli ve vicdanlı kimsedir o.

**

Lüks, pahalı, masraflı, şatafatlı, gösterişli bir otoya binmiş ama kendisinin ciğeri beş para etmez…

**

Doktora yürüyerek gitmiş, muayene ve tahlilden sonra sedyeyle çıkartılmış!..

**

Kimyevî ilaçlar: Çoğu kaşığıyla yedirir, sapıyla göz çıkartır.

**

Ölmekten korkuyormuş… Korkunun ölüme faydası yoktur.

**

En iyi hapishane: Senin, içinde tutuklu veya mahkum olarak yatmadığındır.

**

İktidar ve riyaset: Ateşten gömlek.

**

Korkma bize bir şey olmaz… Başlarına taş düşmeden önce ahmakların söylediği söz.

**

Herkes kötü, ben iyiyim… Merkepçe bir lâf.

**

Benim şeyhim çok büyüktür, senin küçük şeyhini döver… Tasavvuf ve tarikat terbiyesinden bîhaber geri zekalı dangalakların sözüdür.

**

Hiç durmadan, her öğünde doyduktan sonra tıka basa yiyenler: Sahiplerine söyleyin, yem torbalarını onların boyunlarında asılı bıraksınlar.

**

Fazla parası yoktu, büfeden üç liralık yarım ekmek tavuklu döner aldı, parkta yerken, yanına gelen aç kediye de birkaç lokma verdi. Merhametli ve cömert adam, Allah onun işini rast getirsin.

**

El yazısı inci gibi, çok düzgün ve estetik… Medenî insan.

**

Galatadan Eminönüne köprüden geçerken tepedeki Süleymaniye camiine alıcı gözle bakmayan kimse… Gözleri var ama bakmıyor, görmüyor.

**

Bendenize bir soru: Sen kimsin?... Cevap: Ben bir Müslümanım.

**

Sen nasıl bir Müslümansın?... Cevap: İyi bir Müslüman değilim.

**

Bunu tevazudan mı, söylüyorsun?.. Cevap: Hayır tevazudan değil, gerçekten iyi Müslüman olmadığım için böyle diyorum.

**

Tolgaç Olgaç gibi isimlere sahip genç Müslümanlara: Sizin kabahatiniz yok, bu isimleri siz seçmediniz. İsminizin başına Şâkir… Vehbi… Murtaza ve benzeri İslam isimleri koyunuz.

**

Ziyaretine gittiğiniz bir büyüğünüze saygısızlık etmek mi istiyorsunuz, onunla görüşürken aynı zamanda cep telefonunuzla konuşma yapınız.

**

Komşusunu rahatsız eden, ona eza veren, ona çile çektiren Müslüman eşittir kötü Müslüman.

**

Kendini beğenmek, zatını dev aynasında görmek, zerre kadar günahı, kusuru, eksiği olduğunu kabul etmemek, suçu hep ötekilerin üzerine atmak… Bunlar günah olarak yeter de artar.

**

Yalnızlık: En iyi arkadaş.

**

Ümmet ve Hilâfet… Bu iki temel değeri bilmeyen, bunların şuuruna sahip olmayan Müslüman gaflet içindedir.

**

“Ben ihlaslıyım…” Böyle söyleyen kimse ihlaslı değildir.

02.04.2016

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi