Hırsız Kardeş Lütfen
Hep kötü haberlerden bunaldıysanız işte size hoş bir haber:
İzmir’de yaşayan Aliye Türkan Tüzemen, solunum yetmezliği sonucu geçen 25 Mart günü tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Erzurumlu işadamı Yılmaz Kuşkay, kayınvalidesi Tüzemen’in oturduğu evinde bulunan Kuran-ı Kerim’in içinde 10 yıl önce hırsıza not yazdığını gördü. Bir kağıda kırmızı kalemle ve büyük harflerle yazılan ’Eve hırsızlığa gelene not’ta, Tüzemen şöyle diyor:
"Eve hırsızlığa gelene not. Bak evladım yaşım 84. Ne takım var, ne tutkum. Evimi karıştırma. Şuraya koyuyorum şu parayı. İstersen al, helal olsun. Almazsan Allah razı olsun. Vakit kaybetme oğlum. Güle güle. Evladım kapıyı açık bırakma lütfen kapat. Ben varken de gel buyur. Beraber arayalım, ama sonunda sen mahcup olursun."
Kayınvalidesini Çeşme’deki Çakabey Mezarlığı’nda toprağa verdikten sonra Hatay’daki eve eşi Sevgi Kuşkay ile birlikte geldiklerini belirten Yılmaz Kuşkay, "Kayınvalidem 10 yıl önce Erzurum’a tatile gelirken bu notu yazıyor. Notu o zaman masanın üzerine, bir miktar para ile bırakıyor. Biz de cenazeden sonra Kuran-ı Kerim okumak için açtığımızda o notla karşılaştık. Hırsıza notu, görünce şaşırdım. Sosyal paylaşım sitesinde paylaştım. Çok büyük ilgi gördü" diye konuştu.( https://www.habervaktim.com/haber/463912/hirsiza-yazilan-not-kuranin-icinden-cikti.html)
Bu olay bana yıllar önce okuduğum bir latifeyi hatırlattı. Bir gariban fakirin evine bir hırsız girmiş. Adam köşede bir şiltede uyuyormuş. Hırsız da iyi cesaretliymiş ki, vazgeçmemiş ve evi sessizce didik didik etmiş. Etmiş etmesine ama alacak hiç bir şey bulamamış. Canı sıkılmış tabi. Öfkeyle geri dönüp giderken, ev sahibi gariban yattığı yerden yavaşça seslenmiş:
- Çıkarken bir zahmet kapıyı ört.
Hırsız zaten öfkeli. Bir de bunun üstüne bu rica gelince tepesi iyice artmış ve insanlığını unutarak şöyle cevap vermiş:
- Babanın hizmetçisi yok!
Nezaketsiz kaba saba hırsız, ne olur bir insanlık yapsan da adamın ricasını yerine getirsen. Elin mi kırılır kapıyı örtersen?
Böyle şey olur mu demeyin, ben daha garibini yaşadım. Yıllar önceydi. Rahmetli İsmail Akben Hocamla şöyle bir geziye çıktık. Kahramanmaraş’ın en üst tarafında, Ahır dağının eteklerinde Cancık denilen mevkie kadar yürüdük. Mevsim sanırım kıştan bahara yürüyordu. Orada çok temiz bir hava, güzel bağlar ve meyve ağaçları, şirin bağ evleri ve aşağıya doğru muhteşem bir manzara vardı.
Bir hayli gezdikten sonra bir bağ evine vardık. Hocam “Dostumuz Veli Gedemenli’nin evidir” dedi. Adını duyunca sevindik. Rahmetli sağdı o zaman. Bir yerden anahtarı buldu çıkardı. Kapıyı açtı, içeri girdik. Geniş bir odaya oturduk. Oturur oturmaz, karşıdaki şöminevari ocağın üstüne öske ile yazılmış bir yazı dikkatimizi çekti. Beraberce okuduk. İsmail Hocam gülerek dedi ki: “Ulan kerata, duvarı kirletmen yediğinden daha çok zarar vermiş. Niye acımadın bu tertemiz duvara?”
Hırsız ne mi yazmıştı?
Nazik ve kibar hırsızımız, aklımda kaldığına göre şöyle yazmıştı:
“Hacı emmi. Evine girdik. Ateş yakıp ısındık. Bulduğumuzdan yedik. Hakkını helal et. Ettiysen sağ ol. Etmediysen canın sağ olsun ama küfür etme. Eğer edersen, bizden hep bir fazlası…”
Nazik ve kibarca başlamış, ama devam ettirememiş ahlaksızlar. Zaten bütün ahlaksızlar öyle değil midir? Nihayet o da insan doğar. Bir ana kuzusudur. Kulağına ne niyetlerle nice ninniler okunmuştur kim bilir? Hayata iyi niyetle başlar, adam olmak ister, ama bunun için gerekli olan eğitim, terbiye, çalışma, hayatın zorluklarına sabırla katlanma, dayanma ve direnmeyi beceremeyince, kolaya kaçarak serseriliğe, beleşçiliğe yönelir. Hayat bu, geçim için bir şeyler yapmak gerekir. O da insanlığın yüz karası ve mahlukatın maskarası olarak hırsızlığı, yolsuzluğu, adam aldatmayı, hatta çağdaş şehir eşkıyalığı anlamında mafya ayakları ile gasp ve haracı marifet sanır. İçinde bir yerlerde bir insanlık kalmışsa, onu da ancak bu kadarcık ifade edebilir.
Ne mutlu o kadına. O garibana da. Ama yazıklar olsun bütün hırsızlara. İnşallah tez günde temizlenir de tövbe eder, kurtulurlar. Biz hayır dua edelim yine bütün insanlara. Bizim de kârımızadır iyi olurlarsa.