Kulisler yine haklı çıktı! AKP’nin yeni Genel Başkanı ve dolayısıyla Türkiye’nin yeni Başbakanı Binali Yıldırım oluyor!

Aslında bu ismi yani Binali Yıldırım’ı yabana atmamak gerek!

Adı her ne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan ile “en uyumlu” geçinecek isim olarak geçse de Binali Yıldırım’ın ilk etapta göze çarpmayan farklı özellikleri var! Mesela tuttuğunu koparan ve kafasına koyduğunu yapan biri! Hatırlayacağınız üzere “Binali Yıldırım” ismi Erdoğan’ın Başbakanlık’tan Cumhurbaşkanlığı’na geçtiği dönemlerde “AKP Başkanlığı ve Başbakanlık” için geçen önde gelen isimlerden biriydi!

Ne var ki o günlerde Ahmet Davutoğlu aradan sıyrılmayı başarmış ve Binali Yıldırım ismi arka planda kalmıştı!

Arka planda kalan Binali Yıldırım hemen bir basın toplantısı düzenleyeceğini açıklamış ve ama araya girenlerin müdahalesi ile bu fikrinden vazgeçmişti!

Basın toplantısı düzenlemekten vazgeçmişti ama “Başbakanlık ve Genel Başkanlık” fikrinden hiç vazgeçmediği şimdi daha net görülüyor! Hatta Başbakanlık ve Genel Başkanlık fikrinin kendisinde fikri sabit haline geldiği bile söylenebilir!

Ahmet Davutoğlu’nun ilk günden itibaren “hedef tahtasına” oturtulmasında ve her gün biraz daha yıpratılarak sonunda görevinden ayrılmak zorunda bırakılmasında Ulaştırma Bakanı yaptığı Yıldırım’ın payı olmadığı söylenebilir mi?

Belki bazıları böyle düşünebilir ama hâkim kanaat Binali Yıldırım’ın burun farkıyla kaybettiği Genel Başkanlık ve Başbakanlık için iddiasını sürdüğü yolunda!

Zaten bir dönem pek çok aile toplantısında Hüseyin Çelik ile birlikte görünmesine rağmen sonunda onunla yolunu ayırarak Erdoğan’ın yanında saf tutması da istediğini elde etme yönündeki “kararlılığını” göstermiyor mu?

Evet, Binali Yıldırım ismi asla yabana atılmaması gereken bir isim! Ondaki bu kararlılık ve azim, “Bundan sonraki başbakan düşük profilli olur” iddiasını da silip süpürecek cinsten! Düşük profilli bir isim bu kadar kararlı ve azimli bir şekilde hareket edebilir mi?

Önündeki tek engel O’nun bu özelliklerinin Beştepe’nin de dikkatini çekmesi ona göre tedbir arayışı içine girmesi olabilir! Böyle bir kaygı ile yolu kesilirse hiç şaşırmayız!

Yani medyada yer alan, “Bin de bineyim, in de ineyim” türlü göndermeler gerçekleri pek yansıtmamaktadır! Önümüzdeki dönemde Beştepe ile Çankaya arasında yeni sorunlar yaşanırsa bu bizim açımızdan sürpriz olmayacaktır!

Yani kafasına koyduğunu yapan Yıldırım’ın Davutoğlu gibi gitmesi istendiği zaman hemen gitmesini kimse beklememelidir!