Dünya Uykusu
HER uykudan uyanış bir tür diriliştir.
Her sabah yeni bir başlangıçtır.
İnsanlar uykudan iki türlü uyanır:
Gafiller yatak uykusundan, uyanıklık uykusuna dalar…
Onlar uyanıkken, yürürken, yer içerken de uyurlar. Öldüklerinde uyanırlar ama çok geç kalmışlardır.
Ârifler gerçekten uyanırlar.
Zaten gerçek âriflerin yatak uykusu bile bir tür uyanıklıktır.
Gerçek ve olgun Müslüman uyanık Müslümandır.
Uyanık Müslüman neleri bilir:
Dünya hayatının fâni, gelip geçici olduğunu bilir.
Âhiret yurdunun devamlı kalınacak yer olduğunu bilir.
Dünya kulluğunu, hizmet ve vazifelerini yapar olduğu halde âhirete dönük olur.
Uyanık Müslüman büyük yolculuk için azık toplar. Âhiret için azık toplamayan yedinci derecede uykudadır.
Uyanık Müslüman, bu dünya hayatının yaman bir imtihan olduğunu bilir, derslerine çalışır.
Kendisine yetecek derecede ilmihal (akaid, fıkıh, ahlak, hikemiyat-ı islamiye, ahkam-ı sultaniye) bilgilerini öğrenmemiş olan ve öğrenmeyen kimse kesinlikle uyanık Müslüman değildir.
Uyanık Müslüman para delisi değildir, para için her haltı yemez.
Uyanık Müslüman namaz kılar.
Uyanık Müslüman düzgün ahlaklıdır; yalan söylemez, iftira ve gıybet etmez, laf taşımaz, edepsizlik ve hayâsızlık etmez. O geveze ve zevzek değildir.
Uyanık Müslüman rüşvet almaz, riba işlerine bulamaz, ihalelere fesat karıştırmaz.
Hem uyanık Müslüman olacak, hem de başkalarının analarına, karılarına, bacılarına kızlarına eşek gibi şehvet gözüyle bakacak, böyle bir şey mümkün müdür?
Uyanık bir Müslümanın israf etmesi, lükse kaçması düşünülemez. O, serveti olsa bile orta halli ve kanaatli yaşar.
Uyanık Müslüman ehil olsa bile başkanlığa talip olmaz. Matlub (istenen) olursa, ehliyeti yoksa kabul etmez.
Uyanık Müslüman sadık veya kâzib şöhretten vebadan kaçar gibi uzak durur.
Türkiye halkının büyük kısmı Müslümandır ve Türkiyenin uyanık Müslümanlara hava gibi, su gibi, ekmek gibi ihtiyacı vardır.
Uyurgezer Müslümanlarla köy olmaz, kasaba olmaz.
Yatakta uyumak tabidir de, ayakta uyumak vahimdir.
Ayakta uyuyanlar nasıl uyandırılacaktır?
Böyle bir hizmet öncelikle alimlerin, fakihlerin, şeyhlerin, ziyalıların işidir.
Dünya sarhoşlarının uyandırılması çok zordur.
Dam kenarında yürüyen bir uyurgezeri âniden uyandırırsanız düşüp ölebilir. Uyarı işi dikkat ve hassasiyetle yapılmalıdır.
Ayakta uyumaya karşı en büyük ilaç, ehlullahın kitapları, sohbetleri ve nasihatleridir.
İhyâu Ulûm’u dikkatle okuyup da uyanmayan kimse ölmüş demektir.
En büyük felaket ölü bir kalbe sahip olmaktır.
Sofu geçindiği halde gıybet eden, birliği bozan, tefrika çıkartan kimse uyanık Müslüman değildir, uyurgezer alçak Müslümandır.
Uyanık ve gerçek bir sûfî olacak ve gıybet edip duracak, nasıl olur bu?
Nurcu olacak, sonra da kardeşliği tesanüdü bozacak sözler edecek, hareketler yapacak; uyanık şuurlu gerçek Nurcu mudur o?
İffetli, hayâlı, ahlaklı, faziletli Müslüman kadın olacak ve sonra, yabancı erkeklerin dikkatlerini açık kadınlardan fazla üzerine çeken süslümanî ve şeytanî kıyafetlere bürünecek, bu ikisi bir yerde olur mu?
Cenab-ı Hak cümlemize uyanıklık, islamî şuur, hassasiyet, gerçek dindarlık, İslam ahlakı nasip buyursun. Bizleri münafıklık alametlerinden korusun. Ölmeden önce uyananlar zümresine ilhak buyursun. 22.06.2016