İSRAFIN meşrulaştığı bir çağda yaşıyoruz. Sadece yeme içmede değil hayatımızın her alanında israfa kaçıyor, bununla da kalmayıp, israfı meşrulaştırmaya ve savunmaya kalkıyoruz. Çok konuşuyor, çok uyuyor, çok yiyor, çok para harcıyor ve hayatımızın düzenini kendi ellerimizle bozuyoruz. Oysa israf edilen her şeyde bir başkasının hakkı vardır ve ihlal edilen hakların hesabı er geç sorulacaktır.
Yaşamlarını seküler ekseninde şekillendiren muhafazakâr hanımlar, modaya uygun hareket edebilmek için israf üstüne israf yapıyorlar. Kişiliklerini giyim kuşamları üzerinden sergilemeye çalışan bu hanımlar, kapitalist odakların kendilerine sunduğu kadın modeline uyum sağlayabilmek için sadece vakitlerini değil bütün birikimlerini tüketmek zorunda kalıyorlar. Görünür olmak, dikkatleri üzerlerine çekmek ve insanların beğenilerini toplamak bu kadınlar için her şeyin önünde geliyor.
İnsanlığın önderi Hz. Peygamber tevazu sahibi biriydi. Onun hayatında israfa yer yoktu. Az yer, az uyur, az konuşur fakat çok infak ederdi. Bugün kendilerini onun takipçileri olarak gören kimseler bütün yaşamlarını israf ve gösteriş üzerine kuruyorlar. Ramazan ayı rahmet ve bereketi ile hayatlarımıza girerken insanlar israfı bir kat daha arttırıyorlar. Kapitalist kültürün çocukları aç kalma korkusu ile yaşıyorlar. Allah’a tevekkülleri yok. Sürekli biriktirmek ve yarınlar için yığınak yapmak istiyorlar. Ulaşabilecekleri her şeye ulaşıyor fakat göz açlığından kurtulma cesareti gösteremiyorlar.
 Oruç içinde barındırdığı muhteva itibariyle insanda şu üç duygunun gelişmesini sağlar. Empati, şefkat ve adalet! Oruç tutan kişiler eğer bu hasletlerini geliştiremiyorsa yaşamlarını yeniden sorgulamalıdırlar. Çünkü oruç sadece yılın bir ayında yemekten içmekten uzak kalmak değildir, aksine kişinin hayatını iyileştiren ve mahrumiyetin ne olduğunu öğreten bir eğitmendir.
İftar saati yaklaşırken insanların marketlere koştuklarını ve adeta yüzyıllar sürecek bir kıtlık işareti almışçasına hareket ettiklerini görüyoruz. Oysa soframız ne kadar dolu olursa olsun midemizin kapasitesi bellidir fakat göz açlığına maruz kalan bir insana bunu anlatmanı mümkün olmuyor.
TAVSİYELER
İftar sofralarınızın gösterişten uzak olmasına özen gösterin. İhtiyacınızı aşan şeyler israfa yol açacaktır. İsraf ise kazancınızın bereketini alıp götürür. Sizi hem maddi hem manevi olarak yoksullaştırır.
Az yemek az konuşmak ve az uyumak ömrünüzün bereketini arttırır.
İftarınızı açmadan önce bütün insanlığın huzur ve refahı için dua ederseniz bundan kendiniz de pay almış olursunuz. Yoksulları yalnızlığa terk etmeyin. Onların ihtiyaçlarına merhem olmaya çalışın. Onlara şefkatle yaklaşın ve ellerinden tutun.
Ramazan ayı müminleri kirden arındıran ve dirençlerini yükselten bir aydır. Bu ayın bereketinden istifade edebilmek için vakti verimli kullanın.