ALLAH’A şükürler olsun ki, bugüne kadar ne kadar önemli konu varsa hangisiyle ilgili yaptığım eleştiriler önce yadırganmış, hatta ağır ithamlarda bulunulmuş ama sonunda herkes yanıma gelmiştir. Bunun adı meseleleri objektif bakışla değerlendirmek ve yarınına ışık tutma arayışları, incelemeleridir.
Şimdi neredeyiz mi Fatih Terim hocam, sanırım henüz Türkiye’ye dönmedi, yanında Fransa’ya götürdüğü üç eski futbolcu Tümer, Nihat ve Tuncay’ın görevlerinin sona erdiğini açıklamış. Ya da federasyondan birileri Terim hocanın talimatı ile bu kararı duyurmuş. Neyse... Bendeniz, bu satırların okurları gayet iyi anımsayacaklardır, bu üç eskinin neden milli kadroya ilave edildiklerinin bir türlü anlayamadığını yazmıştır. Teknik direktörlükleri yoktu. Gözlem olarak ne yaparlardı bilemem... Sadece Tümer ekran karşısına geçmiş, orada da nabza  göre şerbet verme zorunluluğunu sergilemişti.  Ne yapacaklardı yani oralarda Futbolcuların yanında dolaşıp motive mi edeceklerdi Yahu bu takımda yer alan hangi futbolcu böyle bir turnuvanın ateşi içinde yanardı ki Hepsi büyük takımların oyuncuları idiler. Ama önemli olan gösterişti. Ve sonunda patladı zaten... Bakalım Dünya Kupası grup elemelerinde milli bakım evine kimler teşrif edeceklerdir... Peki, var mı ciddi bir teknik adam yardımcı Terim hocanın yanında Olur mu hiç Çünkü Terim hoca da, Denizli hoca da ömürleri boyunca tek adam olmaya devam kararı almışlardır... Yani benden sonrası tufan... Oysa ne kadar çok fikir tartışması yaşanırsa orada hayat var demektir.
Dönelim basketbola... Milli Takım koçu Ergin Ataman Yunan maçı sonrası açıklamalarda bulunmuş. Bilmem okudunuz mu Ne yazdıysam tam tamına onları gündeme getirmiş. Demiş ki şu andaki takımda kendi takımlarında sürekli oynayan sadece 3-4 oyuncu var... Yani benim işaret ettiğim gibi Ergin hocanın elinde o büyük topun elinde olmasına hasret oyuncu grubu var. Kim mi suçlu Tabii ki 5+1 kuralını getiren  eski-yeni federasyon. Ancak ne var ki bu kurala da tıpkı futboldaki 14 yabancı kuralı gibi bu ülkede benden başka kimse karşı çıkmadı. Sizler teknik adam olarak ki, bunu Terim gibi siz istemediniz, tepeden indi, daha o günlerde “Ne yapıyorsunuz, Turgay veya Harun başkan, biz milli takımı nasıl kurarız bu halde... “ diyerek şiddetle karşı çıkmalıydınız. Hatta Ergin hocam o anda görevi bile bırakmalıydınız. Hele hele sevgili Ufuk Sarıca; sen Ergin hocanın yanına gelirken bu talihsiz talimatın kurbanı olacağını kestiremedin mi Bitti mi Hayır... Ufuk Sarıca dostum bu göreve devam edip de yeni eşofmanın olan Beşiktaş’taki işini de sürdürürsen bil bakalım durup dururken kimin hedefi olacaksın 
Bir anlayamadığım mesele daha var. Bizim kadın voleybol takımı neredeyse iki günde bir maç oynuyor. İzlemeye gayret ediyorum. Ama ne Naz var, ne Gözde, ne Neriman, ne Eda... Bu takımın ne takımı olduğunu bir tek Allah’ın kulu spiker söylemedi... Ve her takım bizi yeniyor. Oysa bizim bu takım hiç de öyle yemlik değildir...
Ya işte biz böyleyiz, değerli okurlar!