Başbakan Binali Yıldırım bir televizyon kanalında konuşurken “Gerekirse Rusya’ya tazminat veririz” diyor!
Bir gün sonra yaptığı açıklamada ise “Rusya’ya tazminat ödenmesi söz konusu değil” diyor!
“Biz hangisine inanacağız” diye meraklanırken Başbakan Binali Yıldırım üçüncü bir açıklama da bulunarak merakımızı gideriyor!
“Kafa beyin kalmadı” diyerek durumunu özetliyor!
Evet, partisinin grup toplantısında sözlerini gençlerin tezahüratı yüzünden sık sık kesmek zorunda kalan Başbakan Binali Yıldırım yaklaşan Ramazan bayramını kutlayacağı yerde “Yaklaşan Kurban bayramı” diye lafa başlıyor ve “Kafa beyin kalmadı” diye sorumluluğu gençlerin üzerine yıkıveriyor!
Aslında üçüncü açıklama bize çok şey söylüyor! İzledikleri politikalarda sıkça zikzaklar olmasına rağmen hiç bu kadar kısa zamanda dediklerinden döndüklerine tanık olmamıştık!
Önce “üç-beş sene” önce söylediklerinin tam tersini yapmaya başladılar!
Sonra “bir-iki sene” önce söylediklerine zıt işler ile karşımıza çıktılar!
Şimdi ise dün söylediklerinin tersini bugün söylüyorlar!
İşte bu noktada Başbakan Binali Yıldırım’ın “Kafa beyin kalmadı” açıklaması ayrı bir önem kazanıyor!
“Kafa beyin kalmış” olsa hiç böyle yaparlar mı Çok çalıştıklarını biliyoruz!
Kafalarının “doğru dürüst yastık yüzü” görmediğinin de farkındayız!
Biz nasıl “bir şeylerin” farkındaysak onlar da artık bir şeyleri fark etmeliler! Ve bu kafayla ülke yönetmelerinin mümkün olmayacağını idrak etmeliler!
Sanırız şimdi “düşmanlarımızı azaltıyoruz, dostlarımızı çoğaltıyoruz” diye geçmişlerini inkâr eden adımlar atarken geçmişin sorumluluğunu üzerine yıkacak bir isim de arıyorlardır!
Ve bu isim büyük bir ihtimalle Ahmet Davutoğlu olacaktır!
Bir süre sonra “Biz yapmadık, o yaptı” demeye başlarlarsa bizim açımızdan hiç sürpriz olmaz!
Hatta Ahmet Davutoğlu’nu kendilerini kandırmak ve oyuna getirmekle suçlamaları bile bizi şaşırtmaz!
Bu kadar çok “patinaj yapan” bir iktidarın başarılı olmasını kimse beklememeli!
Artık “bir şeyleri” yani “devlet gemisini” doğru dürüst yüzdüremedikleri görmek zorundalar!
Bu gemi böyle yüzmez, batar!