Hilal Tv. ye Kardeşlik Görevim 3
Bir İlahiyat fakültesine ziyarete gitmiştim. Bir fıkıh prof’u ile tanıştırdılar. Söz döndü dolaştı, şeriata, yani İslam hukukuna geldi. Şunları söyledi:
“Şeriattan maksat barış, adalet ve huzur gibi toplumun menfaat ve maslahatlarını temin etmektir. Yani İslam’ın koruduğu maslahatlar olan akıl, can, mal, şeref ve haysiyet, nesil, din gibi menfaatleri korumaktır. Maksat bunları korumak olduğuna göre, bunu temin eden her yasa/hukuk şeriat sayılır. İlle de İslam Şeriatı diye tutturmanın anlamı yok” dedi. Evet, bizzat bana söyledi o fıkıh profesörü.
Dondum kaldım. Dedim ki:
- Şimdi Amerika kanunlarını beğeniyorlar. Onlar bu maslahatları gerçekleştiriyorsa, biz de onların yasalarını alırsak, bu şeriatı tatbik sayılır mı?
- Evet, dedi adam.
- Siz de mi böyle düşünüyorsunuz? dedim odada bulunanlara.
Hiç birinden ses çıkmadı. Bana göre öyle inanıyorlarsa zaten ayıp. Değil de herhangi bir şeyden korkudan susuyorlarsa iki kere ayıp. Bu kafalarla İslam nasıl savunulacak?
Anladım ki üniversitelerde hala arzulanan özgürlük yok. Hani, “işgal altındaki müftünün fetvası geçersizdir” diye bir kaide vardır ya, acaba özgür olmayan üniversite ve ilahiyatın hocalarının fikirleri ne derece geçerli olacak?
Dostlarım kusura bakmasınlar, ama İlahiyat Fakültelerinden cesur sesler duymak istiyoruz, fakat maalesef yeterli derecede gür sesler duyamıyoruz.
“İşte şeriatçıların hocaları, işte şeriata inanmış Müslüman halkın manzarası bu” diye soran ve kıs kıs gülenlere ne diyeceğiz?
Şeriatı savunma vazifesi verilmiş hocaların ve onu öğrenip yaşamaya mecbur Müslümanların hali budur diye, şeriattan vaz geçme hakkımız var mıdır?
Hal böyledir diye şeriattan vaz geçebilir miyiz?
Böyle bir istek haksızlık değil midir?
Vaziyetin bu hale gelmesinde şeriat düşmanı sistemin ve kadroların suçu yok mudur?
“Laiklik din ve vicdan özgürlüğünün teminatıdır” dedikleri halde Müslüman halka din ve şeriatlarını öğrenmeyi yasaklayanların, yaşamayı yasaklayanların, yaymayı yasaklayanların, böyle yapmakla insan haklarını ve anayasayı açıkça çiğneyen haydutların hiç suçu yok mudur?
Yıllardır bu zulmü işleyenlere hiç hesap sormayan Hilal Tv. bülbülleri, sabah akşam Müslümanlara hakaret ediyorlar. Hadi yiğitseniz biraz da bu zalimlere çatın! Biraz da o hak gasıbı eşkıyalara dil uzatın! Hadi o anlı şanlı ünvanlarınızı birazcık olsun Müslümanların hak ve hukuku için kullanın!
Yok!
Mesele sistemle olunca dut yemiş bülbül oluyorlar. Fakat sahipsiz Müslümanlar söz konusu olunca, yelelerini savuran aslan gibi nara atıyorlar.
Acıyorum sizlere!
Allah için uyarıyorum bir Müslüman olarak.
Benden bu kadar yeter! Ötesi size kalmış.
Fakat şu her fırsatta çattığınız tasavvuf için de bir şeyler yazmamız gerekiyor. Gelecek yazıda inşallah.