M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Sen Bana Nasihat Etme

Sen Bana Nasihat Etme

BİRİNE:

RİCA ediyorum, istirham ediyorum, beni dinleyiniz:

Siz icazetli din alimi, faqih değilsiniz, müftü değilsiniz.

Siz hakikî şeyh değilsiniz… Siz kâmil mürşid değilsiniz.

Benim bir Müslüman olarak elbette nasihate, öğüde ihtiyacım var ama ehliyetiniz ve icazetiniz olmadığı için sizden nasihat istemem, erbabından isterim.

Lütfen şahsımı hedef alarak edeb dışı ve saldırgan bir üslupla yaptığınız nasihatlere son verin.

Ruhsatsız, icazetsiz tabiblik taslamayı bırakın.

Be musibet, sen önce kendine nasihat etsene.

**

BİR GENCE:

Terbiyeli, düzgün bir genç olduğunuz anlaşılıyor ama sadece terbiye ile adam olunmaz. Terbiyenin yanında niyet etmek, o niyeti hayata geçirecek azme ve iradeye sahip olmak, sabr u sebat etmek gerekir. Onlar da yetmez… Sizi adam edecek bir plan ve program olması gerekir. Rehberlik edecek olgun birinin size yardım etmesi, yol göstermesi gerekir. Bunlar var mı Yoksa yandınız demektir.

**

MÜSLÜMAN ANA BABAYA:

Oğlunuz kızınız büyüdü, boyları sizi geçti, onlar için çırpınıyorsunuz ama dinî eğitimlerine önem vermiyorsunuz. Onlara, yeteri kadar ilmihal öğrettirmemişsiniz. Namaz kılıp kılmamaları umurunuzda değil. Metin mühendis olsun, Sevgi eczacı olsun, bol para kazansınlar, lüks hayat sürsünler. Siz bu kafayla hem kendinize, hem çocuklarınıza yazık ediyorsunuz. Onları iyi Müslümanlar, iyi insanlar olarak yetiştirmediğiniz için büyük vebal altında kalıyorsunuz.

**

CANAVAR HERİFİN BİRİNE:

Zavallı bir kedinin ayaklarını bağlamışsın, deniz kenarına götürüp bir tekmede sulara atmışsın. Hayvan boğulurken vahşi kahkahalar atmışsın. Pişman olup, tevbe edip, yaptığın bu vahşeti telafi etmek için hayvanlara iyilik etmediğin takdirde Allah belanı versin derim.

**

BİR KARIYA:

Sen ne biçim annesin.. Kızın daha on yaşında ama cep telefonu ile azgın erkeklerle çirkin ve iğrenç yazışmalar yapıyor… Kızının böyle olmasından hiç utanmıyor, arlanmıyor musun İnkar etme, gazeteler yazdı hepsini. Senin gibi anneye yazıklar olsun!..

**

BİR GÜLLAÇÇIYA:

Vitrine nefis sütlü güllaç bulunur diye yazmıştın. Canım çekiyordu, bir miktar satın aldım. Akşam yemekten sonra bir parça yedim, hiç de nefis değildi. 10 üzerinden ancak 4 numara alabilirdi. Böyle bir güllaca nefis diye yazdığın için ticaretine yalan karıştırmış bulunuyorsun. Yalan karışan ticaret haram olur. Be güllaççı, nefis sıfatını eklemeden sadece güllaç bulunur diye yazsaydın da ticaretin helal olsaydı ne iyi olurdu.

**

BİR FAZİLET-FÜRUŞA:

Afra tafrandan yanına yaklaşılamıyor. Kendini, sahip olmadığın bütün faziletlere sahipmiş gibi gösteriyorsun. Keramet satıyorsun. Seninle ülfet ve ünsiyet edilmez. Kendini övüp dururken, ötekileri yerin dibine batırıyorsun. Lütfen benden uzak ol.

**

DOYMAZ BİR RANTÇIYA:

Yeni lirayla milyar vurdun ama hâlâ doymuyorsun. Gözünü kan bürümüş vahşi bir kaplan (veya sırtlan) gibisin. Kudurmuş gibi yeni rantlar peşinde koşuyorsun. Dünyayı verseler sana yetmez. Bunun yanında Ay yok mu dersin. Allah senin belanı versin.

13.07.2016

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi