Çağdaş Uygarlık Düzeyine Nasıl Fırladık
TÜRKİYE 1928’de, bin yıllık millî islamî yazısını değiştirdi, Latin yazısını benimsedi de, bu sayede çağdaş uygarlık düzeyine füze gibi fırladı yükseldi. Bu sayede muazzam bir millî sanayie sahip olduk. Dünyanın her yerine kendi yüzde yüz millî ve yerli otomobillerimizi iftiharla satıyoruz. Japonya o eciş bücüş, öğrenilmesi çok zor yazısıyla bizim yanımızda yaya ve cüce kaldı. Onlarda akıl olsaydı bizim gibi kolay ve yükseltici Latin yazısına geçerlerdi.
1924’te Hilafet’i kaldırarak ve son Halifeyi yurt dışına kovarak, muasır medeniyet seviyesine ayrı bir harika fırlayış yaptık. Bu sayede Ortadoğu’ya, İslam alemine huzur, refah, birlik getirdik. Hilafet ve Halife olsaydı, komşu Arap devletleri ve uzak yakın İslam ülkeleri ile bugün olduğu gibi problemsiz can ciğer kuzu sarması yaşayabilir miydik Hilafetli bir Türkiye bugünkü gibi dehşetli bir eğitime, harika üniversitelere, en medenî ülkelere tepeden bakan bir kültüre ve sanata sahip olabilir miydi
Ah hele şu şapka devrimimiz… Fesi sarığı attık, yerine melon, fötr, silindir, kolonyal, tüylü tüysüz şapkaları giyerek az zamanda ne büyük mesafeler kat’ettik. Şapka sayesinde muazzam bir uçak sanayiimiz oldu. Harvard’ı geride bırakan üniversitelerimiz oldu. Sihirli şapka milletçe IQ’umuzu bir anda yükseltti. Şapkadır bize onlarca fizik, kimya, tıp Nobel’i ve ödülü kazandıran. Şapka bize şeref, haysiyet getirdi. Ne iyi ettik de şapka devrimine karşı çıkan hainleri apar topar paldır küldür alelacele asıverdik. Şapka bize, İngilteredekinden fazla demokrasi ve insan hakları sağladı. Ah şapka!.. Lakin niçin şapkacılar artık şapka giymiyor Onlara kolonyal şapkalar, kara tren bacası gibi silindir şapkalar ne güzel yaraşır.
Laiklik bizi akıl almaz şekilde kalkındırdı. Din devlet uyuşmazlığı ve kavgasıyla bugünkü pek ileri, pek kalkınmış, pek istikrarlı, pek yüksek, pek imrendirici hale gelmedik mi Laiklik bizi her sahada Almanyanın, İngilterenin, ABD’nin, Norveç’in üstüne çıkartmadı mı Laiklik olmasıydı, bugün olduğu gibi dünyanın sayılı tahıl ambarlarından biri olup nice ülkeye buğday ihraç edebilir miydik Laiklik bize istikrar, medeniyet, barış, refah, güven, huzur getirdi. Laiklik olmasaydı darbeler, rezaletler, krizler, darbeler, terör içinde tepişip çekişecektik. Laiklik de laiklik…
Kendi mazimize, kendi büyüklerimize, Padişahlara, Sultan Abdülhamide sövüp sayarak, onlara tükürerek bu mutlu ve kutlu günlere geldik.
Yakın tarihimizdeki bunca kopukluk, ârıza, kazalardır bizi böylesine yükselten fırlatan uçuran.
Bu devrimler sayesinde yurtta sulh dünyada sulh oldu.
Latin harflerini almasaydık, şapka devrimi yapmasaydık, laikliği getirmeseydik, bugün olduğu gibi Hakkaride, Şırnakta, Uluderede huzur ve güven içinde güle oynaya tatil ve piknik yapmaya gidebilir miydik
Bu anlattıklarımı yaptığımız için dünyanın birincisi olduk, dillere destan olduk, doğuya ve batıya an ve şan verdik.
Dinle bağlarımızı gevşetmeseydik, bugün olduğu gibi uluslararası ahlak, temizlik ve şeffaflık notumuz 10 üzerinden 9,9 olabilir miydi
Bir kalkındık, bir fırladık, bir yüceldik, bir uçtuk ki, sormayın.
Dillere destan olduk!..