Ümmi kimdir?
Anadan doğduğu gibi kalan insan ümmi bir insandır. Tabiatın, toprağın suyun bozulmadığı dönemlerde ümmi insanlarla karşılaşma imkânımız vardı. Onların bakışlarındaki safiyet, niyetlerindeki samimiyet çekerdi bizi ve birkaç kelam etmeden ayrılmazdık yanlarından. Bir konuda uyardığınızda kendince yorumlar yapmaz, zihinlerindeki bilgi çöplüğüne güvenip muhalefet etmez, ben bilirim havasına girmezlerdi. Onlar yoksun ve mahrum insanları küçümsemez, duydukları ve bildikleri üzerinden ahkâm kesmezlerdi. Kendilerine Allah’ın buyrukları hatırlatıldığında, Allah öyle dediyse doğrudur der ve susarlardı.
Bilindiği üzere Hz. Peygamber ümmiydi, o anadan doğduğu gibi pak ve temizdi. Çağın kirlerine hiç bulaşmamış, insanların müptela olduğu şirk ve dalaletten uzak yaşamıştı. Ümmiydi, fıtratında mevcut olan adalet, merhamet, cömertlik, iyilikseverlik, cesaret diğerkamlık gibi değerleri olduğu gibi korumuş ve insani hasletleri ile öne çıkmıştı. Toplumun seçkin, şair, edebiyatçı ve bilginlerinin bulaştığı kirlerden beriydi, anadan doğduğu gibi temiz ve duru bir mizaca sahipti.
Günümüzde okumuş mürekkep yalamış insan deyince, seçkin okullarda okumuş ve mesleki kariyerinde ilerlemiş kimseler akıllara gelir. Kütüphaneler dolusu kitapları hatmeden, yüksek başarı ile mezun olup toplumun ön saflarında yer alan bu kimseler ümmi değillerdir. Ümmiliğin getirdiği saf ve duru safiyeti kaybetmiş, mesleki bilgilerin dışında kalan erdem ve faziletlerle bulaşma imkânı bulamamışlardır. Oysa ümmi kişi dünyanın neresine giderse gitsen kendisini kurtaracak değerler birikimine sahip olduğunun farkındadır. O üzerine yağan kir yağmuruna karşı benliğini kalkan yapmış ve insan olarak kalmaya karar vermiştir. Çünkü o ümmidir ve çağın kirlerine bulaşmamıştır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.