UEFA Avrupa Ligi gruplara kalma son aşaması öncesi rakipler belli oldu. Yani gruplara direkt katılacak olan Konyaspor’un yanı sıra geride kalan üç adayımızın şansı ne olur

Şöyle bir bakalım. Fenerbahçe’den başlayalım. Rakip İsviçre’nin Grasshoppers takımı... Önce ülkeden hareket edelim. İsviçre futbolu tam anlamıyla dünyanın neredeyse bütün ülkelerinin karışımıdır. Ülkenin statüsüdür bunun oluşumu. Neyse oradan buradan toplanmış olmalarına rağmen futbolcular ülke koşullarına uyum gösterdikleri takdirde forma giymeye devam ederler. Zaman zaman da, hatta bu bazı dönemlerde sıkça olur, başka ülkelere transfer olurlar. Şimdi Fenerbahçe’nin karşısına da böyle bir topluluk çıkacak. Yani bu takımı bir İsviçre takımı değil, neredeyse dünya karması olarak bakmak gerekir. Tabii ki kalite o denli büyük değildir. Ancak günümüz Grasshoppers’in kolay gol atan ve kolay gol yiyen bir ekip olduğunu görüyoruz. Sanırım Fenerbahçe’nin ne yaptığını bilmeyen teknik direktörü hiç olmazsa bu turda 3-5-2 saçmalığından ayrılarak dörtlüye döner. Böylece kenarlar daha randımanlı kullanılır. Geri dörtlünün ortası bir ön libero ile daha dengeli ve ileriye dönük daha hazırlayıcı olur. Forvet mi Allah Emenike’ye güç versin demekten öteye geçemiyoruz. Bence ilk maçın Kadıköy’de olması avantajdır. Bu arada rakip sahada oynanacak maçta Fenerbahçe seyircisinin stada alınmaması gibi bir düşünce varsa bunun da hemen önlemi alınmalıdır.

Başakşehirspor ise ShakhtarDonetsk ile eşleşti: Kimilerine göre bu turda temsilcimizin hiç şansı yok... Ama ben öyle görmüyorum. Çünkü o takımın başında artık Lucescu yok. Zaten olmadığı da belli oluyor. Bu nedenle bizim temsilcimiz daha çok rakibin öndeki çabuk, süratli ve kıvrak siyahilerine dikkat etmelidir. Yani bu rakibe karşı genişlemeden, iyi sıkışarak oynamak gerekir orta alanla, geri dörtlü arasında... Önde ise Battal’ın duvarı olarak kullanılıp sürpriz adamlarla vurmak plan içinde bulunmalı. Şans mı Ben ortada derim.

Osmanlıspor ise Danimarka’nın Mydtylland takımı ile eşleşti. Danimarka futbolu ülke dışında ülke içinden daha etkilidir. Çünkü sürekli ihraç edilir iyi oyuncular. İçeride de buna ulaşmak için mücadele verilir. Ben Osmanlıspor’un geçen seneki kadrosunu beğeniyordum. Takviyeler de yapıldı. Topla iyi oynayabilen, teknik kapasitesi iyi olan oyuncular var. Özellikle benim ülke liginin en iyi sol beki olarak gösterdiğim Pinto var. Önde gol becerisi olanlar epeyce fazla... Ortada ise Mehmet’in kontrolünde  iyi bir üçlü oluyor. Savunma ise başta yeni file bekçisi ama bizim ilgin eskisi Karcemarskas olmak üzere güven verici gibi... Tabii ki topluca topun arkasına geçişlerde rötar olmazsa...

Özetle bizim bu kuralardan sonra Konyaspor’la birlikte gruplara kalarak bir rekor kırmamız asla zor gözükmemektedir. Yeter ki iyi oyun planı, rakibe göre önlem ve bu işin iki maçta biteceği gerçeğine sık sıkıya sarılı olarak hazırlanmaktır.

Hayırlı olsun! Bu arada TRT’nin açılışın olduğu gün gece geç saatlerde yayın hakkını alıp bizlere Olimpiyatları ulaştırdığı için teşekkür ederim. Ama benim bakışım asla değişmemiştir. Benim TRT’m bu işi açılış akşamı değil, belki de yayın hakkı olan Avrupa Futbol Şampiyonası’nı sunduğu günlerde ilan etmeliydi. Benim derdim bu...