Haklarımıza Tecavüz Edildiği Zaman…
Zorlu günler yaşadık. Yaşanan sıkıntı ve zorluklar, dünya hayatındaki imtihanımız gereği. Allah, çeşitli olaylar ve ortamlar yaratarak hatalarımızı, eksiklerimizi hatırlatıyor. Kur’an’daki, "Görmüyorlar mı ki, gerçekten onlar her yıl, bir veya iki defa belaya çarptırılıyorlar da sonra tevbe etmiyorlar ve öğüt alıp (ders çıkarıp) düşünmüyorlar" (Tevbe Suresi, 126) ifadesiyle, yaşanan musibet ve belâların birer uyarı olduğunu haber veriyor bize.
Zor zamanlar, içinde yaşadığımız gaflet halini ve gerçek düşmanlarımızı fark etmemiz böylece aramızdaki düşmanlıkları bırakmamız için bize tanınan büyük fırsatlar.
Ahir Zaman’ın bozguncularına ve gözünü kan bürümüş azgın teröristlerine karşı onurlu bir mücadele içinde olmak yerine birbirimizle çekişmemiz güç ve vakit kaybı. Allah, “çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider…" (Enfal Suresi 46) buyuruyor ve bizi bu konuda ciddi uyarıyor.
Özellikle bugünlerde bir araya gelmek yerine düşmanlık içinde olmamız, dahası barışı ertelememiz çok büyük yanılgı. Aramızda politik görüş ve uygulama anlamında çeşitli farklılıklar olsa da bu, birbirimizin din kardeşi olduğumuz gerçeğini değiştirmez. Bize düşen, Kur’an ahlakı gereğince kardeşliğimizi korumak ve güçlendirmek.
Aramızda ihtilaf konusu olan konularda fikir birliğine varamamamız sebebiyle tartışma ve çatışmalar yaşıyoruz. İhtiraslar ve düşmanca taraf tutmak kuvvetimizi hiçe indiriyor. Oysa sağ ya da sol, her görüşte nefsani ihtilaf değil, aklın ve vicdanın yol göstermesiyle ittifak olmalı. Kur’an’ın öngördüğü kardeşlik prensibi, Adil olan Rabbimizin adaletine en uygun olandır.
Bugün öncelikle yapmamız gereken, aramızdaki birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhunun yeniden hayata geçirilmesi… Vicdanlı insanlara düşen görev budur. Ki zorluk zamanlarında nefsin sesi daha az duyulur; duyulan Allah’ın ilhamı olan vicdanın sesidir.
Sorunlar deccali/şeytani yöntemlerle değil ancak Rahmani yöntemlerle çözülür. Barış, kardeşlik ve güveni esas alan Allah’ın sistemi, şeytanî sistemin yerini almadıkça düşmanlıkların, ızdırabın, acının önüne geçmek mümkün olmaz.
Pozitif konuşmalıyız. Sözün nereye gideceğini hesaplayarak, düşünerek konuşmalıyız. Birbirimizin nefsini harekete geçirecek sözlerden kaçınmalıyız. Dünya hayatı çok kısa; göz açıp kapama süresi kadar. Dostluk, kardeşlik ve muhabbet ruhunu geliştirme çabası içinde olmalıyız.
Akılcı olmalı, akılcı bakmalıyız. Kürt de bizim, Laz da, Çerkes de, Türk de. Alevi de bizim, Sünni de Şii de. Biz büyük Türkiye’yiz; ittihad ile görevliyiz.
Barış, huzur, dostluk mutluluk verecek, ruhumuzu coşkuya açacak, tam bir bayram sevinci yaşatacak olan birlik olmaktır.
İngiliz Derin Devletinin, CIA’in ve piyonu FETÖ’nün asıl amacı darbe değildi. Asıl amaçları işgaldi, Türkiye'yi savaşa sokmaktı. Muhtemel bir işgal-savaş durumunda direnip direnemeyeceğimizi denediler. Allah’ın dilemesiyle tek yürek olup direndik, yanıldılar.
Allah esirgesin yanılmamış olsalardı bile tüm bozguncuların, teröristlerin, münafıkların, müşriklerin ve küfrün zaferi şeytanidir; geçicidir, sonunda kayıp vardır. İnananların zaferi ise Rahmanîdir.
Farkında olamıyoruz çoğu zaman. Meselâ Allah, Hızır(as)'ı yaratıyor. Kesiyor, biçiyor, kan döküyor...
Anlayabiliyor muyuz? Allah ne kadar ilim verirse o kadar. Allah ilmimizi, ferasetimizi, basiretimizi artırsın, şuurumuzu açsın ve olayların batınını görebilmemizi nasip etsin.
Bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla Yenikapı’da yapılan ve siyasi parti liderlerinin de katıldıkları Demokrasi ve Şehitler Mitingi, içimize sızmış 15 Temmuz’un üniformalı/sivil teröristlerine ve yandaşlarına en muhteşem cevap oldu. O sıcakta al bayrakların gölgesinde umut vardı, kardeşlik vardı, aşk vardı. Dilerim Allah’tan; birlik yönünde hayırlara vesile olsun, bayram olsun.
Biz yıllardır bu birlik tablosunu özledik, Allah daim kılsın. Bize sağduyu nasip etsin. Kalplerimizdeki kini, nefreti çekip alsın. Yerine tesanüdü ve uhuvveti yerleştirsin. Bizi kurşunla kaynatılmış gibi bir arada kılsın. Ruhumuzu coşkuya açsın. Barış, huzur, güven ve dostluğu yaşatsın… Ve Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle; “Hepimizin gazası mübarek olsun.”
Ve haklarına tecavüz edildiği zaman, birlik olup karşı koyanlardır. (Şura Suresi, 39)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.