Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Genetiği bozulmuş ürünler

Genetiği bozulmuş ürünler

Büyüklerimizin geçmişten hep özlemle bahsettiklerini görürüz. Çünkü her şey aslından uzaklaştırılmış vaziyette. Fıtratı bozulan sadece meyve ve sebzeler değil, insan da özünden uzaklaşıp kendine yabancılaşıyor.

İslam kültürünün hâkim olduğu dönemlerde insanlar fıtratlarına uygun hareket eder maskelerle yaşamazlardı. O zamanlar karşınızdaki kişinin nasıl tepki vereceğini önceden kestirebilirdiniz. Ama kendine yabancılaşan insanların nerede nasıl davranacaklarını kestiremiyorsunuz. Eskiden karşınızdaki kişinin duygularını anlamakta zorlanmaz, en azından doğruya yakın kararlar verirdiniz. Günümüzde ise neredeyse hiçbir şey aslını yansıtmıyor. Her şey hızla değişiyor. Teknoloji gelişiyor, insanoğlu istediği bir şeye kısa yoldan ulaşabiliyor, mesajını kısa yoldan bütün dünyaya ulaştırabiliyor. Fakat buna karşın, bitmek bilmeyen sorunlar ortaya çıkıyor. Öyle anlar oluyor ki, nasıl hareket edeceğinizi bilemiyorsunuz. Görüntü itibariyle iyi insan prototipi çizen katiller, iyiliksever rolü yapan zorbalar, kendilerini dindar hizmet ehli kişiler olarak lanse eden illegal örgüt mensupları ortaya çıkabiliyor. Bizler maskelerin arkasında hangi canavarların gizlendiğini anlamakta zorlanıyoruz. Mahallenizin sessiz sakin terbiyeli dediğiniz delikanlısının bir katil olduğunu öğreniyoruz, hiç zarar gelmez dediğiniz bir kişinin maske takmış bir düşman olduğunu görüyoruz.

Başta da dediğim gibi sadece insanın fıtratı değil yiyip içtiğimiz ürünlerin de fıtratı bozuldu. Geçtiğimiz hafta okuduğum bir haberde ekmekte bulunan mayanın insanda bağımlılık yaptığı yer alıyordu. Bağımlılık yapan maya insanda sürekli yeme ihtiyacı doğuruyor ve kilo sorunlarına neden oluyormuş. Beslenme uzmanları, mayalanmanın sinir sistemi üzerinde etkili olup olmadığını araştırılıyormuş. Zira mutluluk hormonu olarak bilinen melatoninin ekmeğin mayalanarak kabarmasıyla birlikte yüksek oranda arttığı görülmüş. Aynı zamanda maya, karbona ve azota da ihtiyaç duyduğundan kilo sorunlarını tetikleyebiliyormuş. Uzmanlar üç şeyden kaçın diyorlar. Bunlar şeker, tuz ve un… Ana maddesi un olan ekmekten vazgeçemiyoruz. Zira halkının büyük çoğunluğu yoksullardan oluşan toplumumuzda ekmek vazgeçilmez gıdalar arasında yer alıyor. Evine alış veriş yapamayan insanlar, ekmek almakla yetiniyorlar. Asgari ücretle geçinmeye çalışan bu insanlara mayalı ekmeğin getirdiği zararları anlatmanız işe yarar mı sizce Sanmam… Zira ekmek bu insanların umudu ve tek besin kaynakları. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Fatma Tuncer Arşivi