Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Sanal dünyanın insanları

Sanal dünyanın insanları

Küresel güç odakları medya ve iletişim araçlarını etkin şekilde kullanıyor. Bu araçlar vasıtasıyla fertleri içeriden ve dışarıdan kuşatıyor ve hipnotize ediyor. Hipnozun etkisinde kalan kişiler verileni sorgulamadan alan birer robota dönüşüyorlar.

Ortadoğu’da savaş ve işgaller bitmek bilmiyor. Fakat soru sorma yeteneğini kaybeden halk yaşananları bir film gibi seyrediyor. Dışarıda savaşlar, işgaller ve zulmün her türlüsü sergilenirken canım halkım her şey yolunda gidiyor deyip dizilerin başından ayrılmıyor. Küresel güç odakları içsel kargaşa ile bizi bölmeye çalışırken insanlarımız dizilerde izledikleri sanal dünyadan çıkıp gerçeği göremiyorlar. Hayatı ve eşyayı medyanın çizdiği doğrultuda okuyor, bunun dışına çıkamıyorlar

Akıl ve iradelerini kullanma yeteneklerini kaybeden halklar robotlaşmış, hangi yöne çevirirseniz o tarafa yöneliyorlar. Gerçek hayattan kopuyor ve filan şarkıcının aşk kaçamaklarından, filan artistin estetik ameliyatlarından, kimin ne giyip ne yediğinden kimin ne kadar popüler olduğundan başka bir şey göremez hale geliyorlar. Medya üzerinden sergilenen programlar insanların araştırma, düşünme ve gerçeği görme yetisini köreltiyor ve zihinsel donukluğa neden oluyor. İnsanlar artık neyin iyi neyin kötü olduğunu ayırt edemez duruma düşüyorlar.

Bir gencimiz, “Tamam IŞİD ve benzeri örgütler dış odakların güdümünde hareket ediyorlar fakat örgüte katılanlar akıllarını mı kaybettiler ki körü körüne gidiyorlar” diye sormuş ve kendisini sürüden ayrılan bir koyuna benzetmişti. Daha sonra gençle tanışma imkânı bulduğumda onun medya ile sınırlı iletişim kurduğunu ve vaktinin çoğunu okuyarak geçirdiğini öğrenmiştim.

Akıl ve irade kuvveti insana verilmiş büyük bir imkândır. Küresel odakların en büyük korkuları ise Müslüman halkların akıllarını kullanıp gerçeğin farkına varmalarıdır. Bunun için medya ve iletişim araçları ile toplumları uyutuyor ve gerçekle aralarına perde örüyorlar. Yugoslavya parçalanırken halk biz evimizde dizi izliyorduk demiş şaşkınlıklarını dile getirmişlerdi. Tıpkı bunun gibi İslam ülkeleri kana bulanırken insanlarımız dizilerin başından kalkıp düşünme fırsatı bulamıyorlar. Bütün İslam ülkelerinde Balkanlarda aynı diziler seyrediliyor ve insanlar aynı yöntemle uyuşturulmaya devam ediliyor. Büyük Ortadoğu projesi hayata geçirilmeye çalışılırken en büyük desteği kitleleri uyutan medya ve iletişim araçlarından alıyorlar.

Batının işgalleri için ürettiği taktiklerinden biri de medeniyetler çatışması projesidir. Buna göre halklar etnik yapılara mezhebi ayrışmalara bölünüp, birbirlerine hasım kesilecekler bu süreçte ortaya çıkan kaos Siyonizm’in işini kolaylaştıracaktır. Bölgede çatışmalar devam ederken insanlarımız ise yine dizilerin başına geçip, biten aşk hikâyeleri, entrikalar, kimin ne yediği ne giydiği ile oyalanacaklardır. Ne acı!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi