HAYAT kimilerine göre ıssız bir vadide, nokta olabilmektir. Kimilerine göre nefsinin istediği her şeye ulaşabilmek. Kimilerine göre hedeflenen noktaya varabilmek. Kimilerine göre suya sabuna dokunmadan bir ot misali nefes alıp vermek. Kimilerine göre takva üzere yaşamak ve ölmek. Kimilerine göre ilmi derinliğe sahip olabilmek. Kimilerine göre iyi okullarda okuyup iyi imkanlara sahip olabilmek.
Hayat sadece peşinde koştuğumuz meşgaleler değildir, aksine insani hasletlerin sergilendiği bir geçiş sürecidir. Fakat hayatın tam kalbinde nedense sevgi değil hep nefret ve savaşlar vardır. İyi ile kötünün savaşı, insanla beşerin, zayıf olanla güçlü olanın mücadelesi hep devam eder.
Neyin peşinde koşar, neyi hedefler ve ne için çaba gösterirseniz hayat dediğiniz şey o olur. Halbuki hayat insana Cennet kazancı için bahşedilmiş bir imkandır, fakat insanların çoğu bu imkanın farkında değiller. 
 
İYİ OLAN NEDİR
Bir kapitaliste göre iyi olan maddi kazançtır
Bir Budist’e göre ise kişinin kendini dünyadan soyutlamasıdır
Fakat iyi ne tek başına kazançtır ne de tek başına kişinin kendini dünyadan soyutlamasıdır.
İyi olan güçlünün güçsüzü ezmesi, toplumların kendilerini güç üzerinden konumlandırmaları değildir.
İyi olan demokrasi, eşitlik gibi kavramların arkasında gizlenenlerin savunduğu şey de değildir.
İyi olan kendilerini dünyanın efendisi gören güç odaklarının yoksul Müslüman halklar üzerine kurdukları hegemonya da değildir.
İyi olan önce hak ve adalet diyen yüreklerin yürüdüğü o ulvi yolculuktur.
İyilerle kötülerin savaşı ise hep devam edecektir.
Fakat bugün ak ile kara birbirlerine o kadar karışmış durumda ki, düşmanlar ağacın altında gizlenin yılan misali aramıza sinsice sızmaya çalışıyorlar. Beklenmedik zamanlarda beklenmedik sesler yükseliyor, güneşin altında, bir yer edinmeye çalışan baykuşlar kendilerini çok rahat kamufle edebiliyorlar. O yüzden her zamankinden daha uyanık ve daha dikkatli olmaya mecburuz.