Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Güvensizliğimizin nedeni

Güvensizliğimizin nedeni

Aliya İzzetbegoviç’in şöyle bir sözü vardır: “Ben Avrupa’ya giderken kafam önümde eğik gitmiyorum. Çünkü çocuk, kadın ve ihtiyar öldürmedik. Çünkü hiçbir kutsal yere saldırmadık. Oysa onlar bunların tamamını yaptılar. Hem de Batı’nın gözü önünde; Batı medeniyeti adına.” Eğer Allah nezdinde yüzünüzü kara çıkaracak bir davranışta bulunmamış, Allah’ın yap dediğini yapmış yapma dediğinden kaçınmışsanız başınızı önümüze eğecek bir durum yok demektir. Eğer bu doğrultuda yaşamışsanız, başınızı yukarı kaldırıp, emin adımlara yürüyebilirsiniz. Fakat ne acıdır ki, savaşa, zorbalığa ve işgallere maruz kalan İslam toplumları, seslerini yükseltip biz buyuz diyebilecek cesarete sahip değiller. Batının yaptığı işgal ve zulümleri her fırsatta dile getirseler de, başlarını kaldırıp emin adımlarla yürüyemiyorlar. Farkında olmadan Batının zorbalıkla elde ettiği maddi güç gösterisine itibar ediyor ve korkuya kapılıyorlar. Batıda yaşama ve buradaki imkânlardan faydalanma hevesi taşıyorlar. Muhafazakâr aileler dahi çocuklarını eğitim için ABD ye, İngiltere’ye göndermenin yollarını arıyor. Bir arkadaşımın mutfağında kullandığı sürahiye “bu sürahiyi arkadaşım ABD’den hediye getirdi” diye hürmet ettiğini hatırlıyorum. Maddi güce itibar, insanlık tarihinin mustarip olduğu kronik bir hastalıktır, bu hastalıktan kurtulmanın tek yolu ise Vahyi ölçülere riayet etmektir.

1-318.jpg

Narsist kişi ya da toplumların en etkin besini kendilerini zayıf hisseden güvensiz kişi ya da kişilerdir. Güven duygusunu kaybetmiş kişiler, güç atfettikleri birey ya da toplumları gözlerinde büyütür ve onların gölgesi altında yaşamaya razı olurlar. Gölgesine sığındıkları odakların hatalarını göremez, onları adil bir değerlendirmeye tabi tutamazlar. Ezilenlerin bu tavırları narsist birey ya da toplumları ayakta tutar. Bugün eğer yeryüzünde zulüm baskın hale gelmişse bunun sorumlusu hak üzere yaşayamayan, hakkın tebliğini yapamayan ve zorbalara teslim olan fertlerdir. Bizim duçar olduğumuz hastalık, zulmün güçlenmesine neden olmuştur, bunu unutmayalım.

Toplumsal huzurun sağlanması için eğri ile doğruyu birbirinden ayırmak ve her şeye kendi değerinde kıymet vermek gerekir. Eğer Allah’ın yap dediğini yapmış, yapma dediğini yapmamışsanız siz insanlıkta öndesiniz. Belki de bu duruşunuz size vebalden kurtarır. Hakka tabi olmuşsanız, zorbaların önünde kendinizi ezik hissetmeniz için hiçbir sebep de yoktur. Eğer inanıyorsanız üstünsünüz, inanıyorsanız sancağı önde taşıyacak bir nefersiniz. Bundan emin olabilirsiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi