Okullarda “tam gün eğitime” geçileceği öyle bir havada ilan edildi ki sanırsınız önümüzdeki yıl bütün okullarda bu uygulama başlayacak! Oysa ne gezer! Hesaplar 2019 sonuna göre yapılıyor! Hem de “özel sektör destek çıkarsa, biz de eski başarımızı tekrarlarsak” şartına bağlanarak!

Yetkililer “77 bin derslik gerekiyor” diyor! Yani kaba bir hesapla 7 bin okul yapılması lazım! 2019 sonuna kadar her yıl ortalama 2300 okul yapılabilirse bu vaat hayata geçmiş olacak! Vaatler bol keseden veriliyor! Ama dereye su gelene kadar kurbağaların gözünün patlaması riski yüksek! Ya da bu vaatlere bakıp, “Ölme eşeğim ölme” deme zamanı! Tam gün eğitimle ilgili açıklamalar bize yine Nasrettin Hocamızı hatırlattı! Bir yandan kendisine rahmet okurken bir yandan da borcunu ödemek için geliştirdiği formülü hatırlayıp gülümsedik! Hani hoca merhumun bir dostuna borcu varmış da bir türlü ödeyemiyormuş ya!

Dostunun ikide bir alacağını istemesi karşısında da şöyle demiş: “Bak dostum şu tarlanın kıyısına çalı diktim. O çalılar büyüsün koyunlar geçerken postlarındaki tüyler oraya takılsın. Onları toplayıp eğirerek satacağım ve sana olan borcumu ödeyeceğim!” Dostu bunu duyunca gülmeye başlamış ve hoca merhum da, “Peşin parayı görünce nasıl da gülersin” diye cevaplamış! Şimdi biz de Milli Eğitim de “tam gün eğitim” lafını duyunca böyle peşin para görmüş(!) alacaklı gibi güldük!

Daha ortada “fol yok yumurta yokken” sanki önümüzdeki yıl hemen başlayacakmış gibi konuşuyorlar! Sonra “özel sektör destek çıkarsa” diye şart koşuyorlar! Bir de “eski başarılarımızı tekrarlarsak” diye geçmişe göndermelerde bulunuyorlar! Peki, Milli Eğitim’de “tam gün eğitime” geçilebilir mi Geçilmesine geçilir de bu kafa ile zor diyoruz! 77 bin derslik yapılması dile kolay! Zamana yayılırsa “elbette yapılır” ama böyle “dar bir zaman aralığına” sıkıştırılırsa nasıl yapılır bilemiyoruz!

Yine de “Allah kolaylık versin” diye dua ediyoruz! Zira zor bir işin “peşine düşmüş” gibiler!