İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Denizcilik Yüksek Okulu 4 yıllık makine bölümünü 1982 yılında, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni 1987 yılında bitirdikten sonra 1990 yılında Malmö'de bulunan Dünya Denizcilik Üniversitesi'nde Master derecesini "Gemi İşletmeleri Teknik Yönetimi" alanında yapan 64. Türkiye Hükûmeti'nde Milli Savunma Bakanı olan ve  64. Türkiye Hükûmeti'nde Milli Eğitim Bakanı olan İsmet  Yılmaz'ın mülakat hakkındaki açıklamalarını dinledikçe bir öğretmen olarak tüylerim diken diken oluyor. Savunma Bakanlığı'ndan Milli Milli Eğitim Bakanlığına getirildiği günden beri eğitim camiasının büyük bir şokta olduğunu ifade etmem yanlış olmaz sanırım...

***

Eğitim camiasını askeri sistemle ayağa kaldırmaya çalışan Bakan Yılmaz'ın mülakat açıklaması şöyle; "Mülakatlarla ilgili kim tartışma oluşturuyorsa, muhakkak ki oluşturacak, bilin ki bu doğru değil. Bu yapılan, mülakatların üzerine gölge düşürmek için kafalarda soru işaretleri oluşturmak içindir."

Soru 1: Eğitim camiası üzerinde yapılacak her türlü çalışma nasıl olur da sorgulanması yanlış olur. Öğretmenler ve öğrenciler her dayatılana uymak zorunda mı?

***

"Ehliyet ve liyakatı sağlamak için mülakat yapılması gerekir mi? Evet gerekir. Neden? Öğretmen anladığını anlatabiliyor mu? Öğretmen beden dilini kullanabiliyor mu, teknolojik yeniliklere açık mı? Bunları mülakat yapmadan nasıl anlarsınız? Testi çözdü. Yüzde 100’ünü de çözdü. Peki anladığını anlatamıyorsa beden dilini kullanamıyorsa, bir konuyu öğrenci kendisinden daha iyi bilebilir. Öğrenci bir konuyu kendinden iyi bildiğinde öğretmenin ona göre reaksiyonu nedir, tepkisi nasıl? Bunları ölçmeden nasıl ülkenin geleceği olan evlatlarınızı ona teslim edersiniz. Dolayısıyla mülakat doğrudur, mülakatın yapılması da doğrudur."

SORU 2: Pilotluk için fiziki, psikolojik ve dayanıklılık yeterliliklerinin çok hassas şekilde değerlendirildiğini hatırlatan FETÖ tanığı, normal şartlarda parmağı olmayan bir kişinin pilot adayı dahi gösterilemeyecekken örgüt mensubu bazı doktorların A.E. için ‘uçuşa elverişli’ raporu düzenlediğini, önündeki engellerin kaldırılarak daha sonra pilot olduğunu söylemesinden hareketle hain öğretmenlerinde her türlü torpille yine o noktaya gelmesi mümkün değil mi?

***

"Her eğitim fakültesi kendi vizyon, misyon, amaç ve standartlarına uygun öğretmen yetiştirebilmek için kendi öğrencisini başvuranlar arasından seçerek seçim için kendi standartlarını oluşturabilmelidir. Bunu da tartışalım. Öğretmen önemli. Sadece puanına bakıp siz öğretmen atar mısınız? Bir özel okula bir gidin, öğretmeniyle mülakat yapmadan öğretmen alan tek yer var mıdır? Dünyadaki her hangi bir ülkeye gidin, öğretmen alacaklar, öğretmeni görmeden atayacaklar puanına bakıp da. Böyle bir şey olabilir mi?"

SORU 3: "Yıllarca mülakatlarla askeriye hainler biriktiğinin farkında mısınız?"  Çünkü mülakatlarda atamalara etki edeceği üzere kurulan komisyonlarda büyük bir torpil furyası ortaya çıkacak ve yine hak etmeyenler hak etmedikleri yerlere gelecek.

***

"Yüksek nitelikli, iyi yetişmiş ve mesleğe uygun bireylerin öğretmen olarak istihdamını sağlamak, öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimini sürekli kılmak, öğretmenlik mesleğine yönelik algıyı iyileştirmek ve mesleğin statüsünü güçlendirmek. " diyerek açıklamalarına devam eden  Bakan Yılmaz'a

SORU 4:"Yüksek nitelikli, iyi yetişmiş ve mesleğe uygun bireyleri" üniversitelerde açılan öğretmenlik alanlarında eğitimi iyileştirerek yetiştirilmesi gerekmez mi?

***

Son olarak bu soruların ışığında öğretmenlik mesleğini şuan geldiği nokta ortadadır. Milli Eğitim Bakanlığı mülakatlarla sadece öğretmenlerin atamasını zorlaştırmakta ve yığılmayı arttırmaktadır. Son dönemde atanan dini görevlilerin önündeki sıkıntının kaldırılması gibi öğretmenlerinde öğretmenlik için önlerindeki sıkıntıların hafifletilmesi ve kaldırılması gerekmektedir. Eğer gerçekten eğitim sistemini güçlendirmek isteniyorsa şuan da mevcut öğretmenler mülakatlardan geçirilmeli ve onlardan boşalan yerlere yeni, genç öğretmenlerin yerleştirilmesi gerekmektedir.  Vesselam...