Toplum olarak büyük bir cinnetin içindeyiz. Yurdun dört yanından gelen haberlerle her gün başka bir şoka giriyoruz. Tecavüz ve fuhuş haberlerinin akarsu olup aktığı, cinayetlerin bir kurşun ücreti kadar değersiz olduğu ülkemizde "Nereye doğru gidiyoruz?" sorusunun cevabını ise büyük bir cinnete çıktığını korkarak görmekteyiz.

***

Her geçen gün mide bulandıran tecavüz ve taciz haberlerine yeni birileri eklenirken kendimizi en güvenli hissedeceğimiz yuvalarımıza da cinayet haberleri düşüyor. Toplumu cinnete iten bu halin sorgulanması ve yaşananlardan büyük dersler çıkarılması gerekiyor yoksa yakında ne yaşayacak bir toplum ne de yaşayacağımız bir ülke kalacak.

***

Televizyonlar toplumu cinnete sürükleyen büyük bir etkendir. Televizyonda yer alan programlar ve belaltı olaylar toplumun bir yansıması olmaktan ziyade toplumu karanlık dünyaya çeken bir bataklıktır. Faydalı programların yokluğu ve tartışmaların çokluğu hayatımızı her geçen gün daha fazla karartmaktadır.

***

Müge Anlı'nın ortaya çıkardığı olaylar toplumumuzda meydana gelen olayların sadece yüzde biridir. Toplumumuz derin bir cinnetin içinde kafayı yemek üzeredir. Her geçen gün ana haberlere konu olan haberlerden de anlaşılacağı üzere "Acaba daha fazla nasıl dışarı çıkmadan hayatımızı sürdürürüz?" sorusunun cevabını bulmaya çalışıyoruz. Çünkü evimizin dışı o kadar dehşetli ateşler içinde yanıyor ki bir saniye sonrasında başımıza gelecek felaket bütün dünyaya büyük bir ibret olacak mahiyettedir.

***

Kendimizi rahatlatan ortamlar her geçen gün kaybolurken kalabalık yanlızlar ordusuna bir adım daha yaklaşıyoruz. Yakında nefes alacağımız ortamlara da hasret bir şekilde yaşayacağız ve cinnetin içinde kalacağız.Şu anda en güvenli yerlerin başında "tımarhaneler"in görülmesi olasıdır. En azından yanınızdaki kişinin neden dolayı orada bulunduğunu bilebilirsiniz. Ama evimizin dışında tımarhanelik insanların neden dışarıda olduğunu anlamak gerçekten zor... Toplumumuzun cinnetine ramak kala kitaplara sarılmalıyız ve kitapların dünyasında ruhumuzu dinlendirmeliyiz yoksa yakında hepimiz çıldıracağız... Vesselam...