Uzay evinde de ölüm var
1929 doğumlu büyük ağabeyim iki buçuk yıllık askerliğini Jandarma olarak yapıp köyümüze döndüğünde ben de beş yaşında idim.
Okuma yazması olmayan ağabeyimle bağ otlamaya gittiğimizde haziran sıcaklarında ben biraz yorulduğum için bağımızın alt tarafında derenin kenarındaki pelit ağaçlarından birinin gölgesine sırt üstü uzandım dinlenmeye başladım.
Askerden yeni gelen ağabeyim yanıma geldi ve “Bak gardaşım, bize askerde öğrettiler, şimdi havada hiç bulut yok ama sen uyuyunca bulut gelebilir. Buraya yağmur yağmaz ama yukarıya yağabilir ve yukardan gelen sel seni alır götürür.” Dedi.
Beş yaşında öğrendiğim o bilgi hayatım boyunca beni hiç bırakmadı.
Ev kiralarken bu nasihata uydum, kooperatiften ev edinirken de evin yerini görmeye gittim ve ağabeyimin dediklerine uygunluğunu gözettim.
Ağabeyim, Karaman’da otururken televizyondan “İstanbul’u sel bastı” haberini her duyuşunda “Dikkat edin gardaşım Mahmıd’ın mahallesinde mi? diye sorarmış.
Hatta bir gün ağabeyim İstanbul’a geldi. Garajdan alıp eve getirdiğimde sitenin etrafını şöyle bir dolaştıktan sonra “Eyiiii burayı sel basmaz” dedi.
Bu sene Ağustos ayında balıkları, kaplumbağaları, yengeçleri ve su yılanlarını seyretmek için Zeytinli çayının kenarına yaklaşan çocuklarımın hepsi yirmi yaşın üzerindeler ama birbirlerine baktıktan ve bir de beni süzdükten sonra “Dikkat edin, yukarıya yağmur yağabilir” deyip gülümsediler.
Ölüm her yerde gelebilir.
Rabbimiz buyurur: Nerede olursanız olun, velevki yükseltilmiş burçlarda olun, ölüm size ulaşır.” (Nisa suresi ayet 78)
Yani gökyüzüne çelik zırhlar içinde, mikrobun girmeyeceği bir uzay istasyonu yapılsa oraya ölüm meleği girer.
İstanbul boğazındaki Kız kulesi, kendisine bakan herkese bunu hatırlatmalı aslında.
Kızını yılan sokmasın diye denizin ortasına kule yapan kralın kızını yine bir yılan sokarak öldürür.
Ölümden kurtuluş yok.
Sultan Süleyman’a kalmayan dünya bize de kalmayacak.
Allah takdir eder, kul tedbir alır, kader gülermiş.
Ama kul, tedbirinden dolayı sevaba girer.
Geçen günlerde yüzlerce işçi çalıştıran, binlerce dostu olan Yeşil Kundura’nın sahibi Mustafa Yeşil, yatında öldü ve yanında kimse yoktu.
Kemer Country’nin kurucusu Esad Edin bey, köşkte yaşarken çadırda öldü.
Allah hepsine rahmet eylesin.
Günahsız çocukları Aliye (7), Serra Şirin (10) ve Mete Cem (12)’i de şefaatçi eylesin.
Ben derim ki, istikbalimizi dünyayla sınırlı tutmayalım.
Dünyamız güzel olsun. Uzayda evlerimiz olsun ama sonsuz senelerin geleceği bir hayat var.
Orada da mutlu olmamız için uzay evlerinde gönlümüze Kur’an’ın tarif ettiği imanı yerleştirelim, hayatımızı ona göre düzenleyelim.
O zaman ölüm isterse uzay kulesinde gelsin, isterse kulübede gelsin hiç fark etmez.