Onlar konuştular ve gittiler
Tarih, direnişleri gölgede kalan kadın kahramanların sözlerine tanıklık etmiştir. Hz. Hatice, Hz. Hacer, Hz. Asiye, Hz. Sümeyye Hz. Zeynep… ve daha niceleri inanmanın bedenin çok ağır olduğu dönemlerde canlarını ortaya koyarak İslam’ı savunmuşlardır. Kerbela’da Hüseyin ve arkadaşlarının açtığı yol ve Hz. Zeynep’in her şeyi göze alarak zalimlerin karşısına çıkıp hakkı haykırması çağlar ötesine ulaşmış ve o ses hiçbir zaman silinmemiştir. Hz. Peygamber vahyi aldığında evine dönüp Hz. Hatice’den kendisini örtmesini ve teskin etmesini istemiştir. Hz. Hatice eşini teskin etmiş ve o onun haklı davasına sahip çıkmıştır.
Hz. Sümeyye sadece İslam’ın ilk inananı değil, aynı zamanda kanıyla büyük bedel ödeyen şahadete ulaşan bir kadındır. Maruz kaldığı yoğun işkencelere rağmen hakikati haykırmaya devam eden Sümeyye’nin katilleri onu yoksul ve güçsüz bir kadın olarak gördüler ve kolayca teslim olabileceğini düşündüler. Oysa Sümeyye inanmış ve katilinin yüzüne dönüp, La ilahe İllallah diye haykırmış bir kadındı. İnanan bir insanın Allah’tan gayrı korkusu olur mu ki Sümeyye’nin direnişi ve kararlı duruşu katillerini çileden çıkarmış, öfkelerini daha da arttırmıştı. Sümeyye gerek sahip olduğu statü, gerek içinde bulunduğu şartlar bakımından alt edilebilir zannedilmişti. Oysa o Allah’a iman etmekle en büyük statüye ulaşmıştı ve o sefillere müdana edecek biri değildi. Zayıf bedenine karşın güçlü bir imana ve kararlı bir duruşa sahipti. Mekke’nin ekonomik güç sahibi statükocu ve kavmiyetçi zihniyetlerine karşı tek başına hakkın savunuculuğunu yaptı ve şahadete ulaştı.
Savaşta bütün yakınlarını kaybeden, açlığa ve susuzluğa maruz bırakılan Hz. Zeynep’in ifadeleri ise müstekbirlerin kör vicdanlarına ok gibi işlemişti. Zeynep sadece Yezid ve avanesine değil Yezid’in yolunu takip eden bütün müstekbirlere seslenmiş ve onları bekleyen karanlık sona vurgu yapmıştı. Nitekim Zeynep, elleri zincirlenmiş vaziyette halkın önünde teşhir edilmiş, aşağılanmaya çalışılmış fakat o hakikati savunmaktan kaçınmamıştır. Elleri zincirli vaziyette kalkmış ve Kerbela’nın mesajını korkusuzca haykırmıştır. Zeynep hakikat çizgisinden uzaklaşmış siyasi elit kesimle hakikatin gerçek savunucuları arasındaki perdeyi korkusuzca yırtmış ve yaşamı boyunca aşure gününün gerçek mahiyetini anlatmaya devam etmiştir. Zeynep’in çağlar ötesine ulaşan Kerbela özeti zulmü meşru gören egemenle onlara karşı olanların kararlı duruşlarıdır ki, bu mesaj hala güncelliğini korumaktadır ve koruyacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.