M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

İsrail’de Hoparlör Yasağı

İsrail’de Hoparlör Yasağı


*İSRAİL’de Ezan okunması yasaklandı haberini inceledim. Ezanı değil, hoparlörü yasaklamışlar.
*Bizde bir ara M. Kemal Paşa zamanında Ezan-ı Muhammedî okuması yasaklanmıştı. Ezan okuyanlar tutuklanıyordu.
*Avusturya’nın Türkiye düşmanlığını çok anlamsız, hattâ gülünç buluyorum. İki ülkenin alabildiğine işbirliği yapmaları, kendi menfaatlerinedir. 
*Norveç ve İsviçre AB üyesi değil. Bu bize bir şeyler söylemiyor mu…
*İnternette /The Gospel of Barnabasfound in Turkey/ kelimeleriyle aradım. Zamanla kararmış parşömen kitap resimleri çıktı. 1985’te ülkemizde bulunan ve sonra sırlara karışan bu kitabın kaybolması, insanlık ve Türkiye açısından büyük bir faciadır. Kitabı kimler yok etti… Teslis inancını hak gören Diyalogcular mı… Satıldıysa kime satıldı… Kaç milyona atıldı… Para kimin zimmetinde kaldı… Bazı Batı gazetelerinde bu el yazması nadide eserin 15 milyon İngiliz lirası ettiği yazıldı… Bence çok daha fazla eder… Devletimiz bu işin üzerinde niçin durmuyor… Kitap imha edilmiş olabilir mi… Edilmediyse şu anda nerededir…
*İnternette /Terbiyesiz öğrenci kızlar/ kelimeleriyle aradım, okuduklarım ve gördüklerim beni sarstı. Öğrenince siz de sarsılacaksınız.
*Geçen gün medyadaki tek iç açıcı olumlu haber, ülkemizin uzak bir yerindeki bir köylü ailesinin küçük bir kredi alarak mantar yetiştirmeye başlamış ve kendi çapında zenginleşmiş olmasıydı.
*Oturduğunuz binanın yedi küsur şiddetindeki depreme dayanıklı olup olmadığını uzmanlara inceleterek öğrenmenizi, bina çürükse en kısa zamanda sağlam bir yere göç etmenizi önemle tavsiye ediyorum. Bu sizin için bir ölüm kalım meselesidir. Sakın ihmal etmeyiniz. 
*Perşembe akşamı, Fatih Malta çarşısındaki bir Suriye lokantasına gitmeye karar verdim.  Yollar çok tıkalı olduğu için gidemedim. Kumkapı’nın ara sokaklarında bir Özbek lokantasında yemek yedim. Zavallı mağdur bir vatandaş olarak, İstanbul’u, akşamleyin Sultanahmet’ten Fatih’e gidilemeyecek derecede kalabalıklaştıran, yaşanmaz bir canavar kent haline getiren rantçılardan çok şikâyetçiyim. Onlara hakkım haram olsun.
*Üniversiteye devam eden bazı Müslüman gençlerin genel kültürleri çok zayıf. Edebiyat, tarih, psikoloji, mantık, ahlak, estetik, metafizik, sanat kültürleri çok yetersiz. Bu cehaletle doktor, mühendis, hukukçu olabilirler ama vasıflı ve aydın olamazlar. Liselerimiz vazifelerini yapmıyor.
*Dinde reformcular, yenilik ve değişim taraftarları, Mutezile mezhebi ajanları,  Fazlurrahmancılar; Ehl-i Sünneti yıkmak, zayıflatmak için yıllar boyunca gece gündüz çalıştılar ve sonunda dinin içi boşaldı. Enkazın altında onlar da kalacaktır. Türkiye Ehl-i Sünnetsiz ayakta duramaz.
*Tekir kedim beni çok seviyor. Kucağıma tırmanıp boynuma sarılıyor, derin derin kokluyor, insan kokusuna bayılıyor, hırılhırıl sesler çıkartıyor. İnternetten cattherapy kelimeleriyle arayıp bilgi edinmenizi tavsiye ederim.
*Şehit ve terör haberlerinin yanında iğrenç müstehcen yayınlar yapanları kesinlikle vatansever kabul edemem.
*Yakın tarihimizin gerçek kahramanlarını ya hiç bilmiyoruz yahut yeteri kadar bilmiyoruz. Edirne müdafii Şükrü Paşa… Trabzon mebusu Ali Şükrü Bey… Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi… Daha niceleri… Müslüman gençliğe bu zevatı kimler öğretecek.
*Bir dostuma: Evinizde on günlük kumanya, mum ve lamba, ilk yardım çantası, elektrik ve doğalgaz kesilince yakacak, yemek pişirmek için tüp vs bulundurmanızı tavsiye ediyorum.
*Mehdilik devletinde Fırka-i Nâciye Ehl-i Sünnet ve Cemaat geçerli olacaktır. Bid’at fırkaları için çalışanlar, kaybedilmiş bir davanın avukatlığını yapıyor, boşuna didinip duruyor.
*Müslüman bir gence: Ehl-i sünnetin Hz. Ebubekir hakkındaki görüşü şudur: O, Peygamberlerden sonra insanların en hayırlısıdır. Bu görüşe sahip olmayan bid’atçi şahıslardan, cemaat ve fırkalardan uzak durmanızı, onların yurtlarında kalmamanızı tavsiye ediyorum.
*Kahvaltı yapan, öğle yemeği yiyen, ikindi çayı içen birilerine: Siz bunları yapmaya devam edin ama öte taraftan büyük İstanbul depremine ve ayak sesleri duyulan üçüncü dünya savaşına da hazırlıklı olun, tedbir alın.
*Lüks ve şatafat delisi dengesiz bir herife: Mezarınızın içini Kongo granitiyle mi, yoksa Brezilya granitiyle mi kaplatmak istersiniz, acele edin. 26.11.2016
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi