12 veya 13 yaşında çocukluktan gençliğe doğru yürüyen birisi o yaşta nasıl evlenecek?

Herkes için bu evlenme işi elbette zor, hatta neredeyse imkansızdır. İyi ve mutlu bir evlilik için evlilik sorumlulukları, karı koca hakları, birbirlerine doğru davranış biçimleri nelerdir bilinmesi gerekir. Sonra aile bütçesinin buna elverişli olması gerekir. Bir de çevrenin dayattığı bir “geç evlenmenin iyi olacağı”, hatta “gerekliliği” düşüncesi var, onun da aşılması gerekir. Şahsen ben de yüksekokul bitip de bir vazife almadan evlenmedim. Ama ondan sonra hiç de beklemedim, teşebbüse geçtim.

Neden mi?

Bekarlık canıma tak etmişti de ondan!

Karşı cinse şehvet, Allah Teâlâ’nın insana verdiği en büyük nimetlerden birisidir. Yeryüzünde “mürüvvet” denilen bambaşka bir olaydır o. Ana babalar çocuklarının mürüvvetini görmeden ölmek bile istemezler. Cennet zevklerinden birisi olan bu şehvet duygusunu kız olsun erkek olsun evlatları da yaşasın isterler. Bu yüzden vakti gelince onları teşvik ederler. Bir şekilde evlenemeyenlere Allah’tan herkes üzülür.

Bizde büluğ çağı kızlarda 9 veya 10 yaşlarında başlar, erkeklerde ise 11 veya 12 yaşlarında. 15 yaşına gelen hükmen baliğ sayılır. Dinimiz açısından mahrem, namahrem işleri başlar. Cinsel zevkler uyanır. Tabi ki gençler bunun nasıl karşılanacağını da kara kara düşünmeye başlar.

Bu konuda insanlar farklılaşmaya başlar:

Müslümanlar nikah olmadan karşı cinse bakmak, dokunmak, konuşmak gibi “küçük zinadan” veya cinsel ilişkiye girmek gibi “büyük zinadan” uzak durmalıdırlar. Çünkü “küçük zinalar” birer küçük günah, “büyük zina” da çok büyük bir günahtır. Dinimiz zinayı ve ona götüren yolları, aracıları şiddetle haram kılarak yasaklamıştır. Bu “büyük zina” suçu için dünyada da ahirette de ceza düzenlemiştir. Müslümanlar, Allah Teâlâ’ya olan sevgi, saygı, haya ve itaat duygularıyla zinanın haram olduğunu bilir ve şehvetlerini bastırarak bu suçtan, bu günahtan, bu haram ve rezillikten şiddetle uzak durur, kaçınırlar.

Acaba öyle mi?

Nerde?

Bu yüzden fasık, facir, günahkar, hatta kafir olanlar bile var.

Nasıl mı?

Görelim, ama gelecek yazıda inşallah.