Galatasaray, Şampiyonlar Ligi ön eleme, UEFA Kupası ön eleme ve UEFA Kupası gruplarında şansının devam ettiğini açıkça gösterdi.

Çıkan takımlarına baktığımızda Avrupa’nın üst düzey takımlarının da olduğu torbalarının içinden Sarı-Kırmızılılar’a nispeten daha iyi takımlar çıktı. Galatasaray’ın kura şansının yanında fikstür şansının da olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Çıkan rakipler içerisinde Olympiakos, Metalist ve Hertha Berlin ile içerde oynamak mantıklı olacaktı. Ama Hertha’nın bir Alman takımı olduğunu düşünürsek Olympiakos ve Metalist ile içerde oynamak Galatasaray Yönetimi’nin en çok isteyeceği fikstürdü.

Grupta Benfica’nın lider olma ihtimali çok yüksek. Grup sıralamasının torbadaki sıralamaya eşdeğer şekilde Benfica, Olympiakos ve Galatasaray şeklinde ilk üçün belirleneceğini düşünüyorum. Galatasaray’ın 27 Kasım’da Metalist ile oynayacağı maç, gruptan çıkıp çıkamayacağını tayin edecektir. Rakiplere baktığımızda Benfica’nın kaliteli ve iyi oyuncuları olduğunu düşünürsek ve Galatasaray’ın da kazanamayacağını düşünürsek, deplasmanda oynamak daha mantıklı. En azından iç saha avantajı kaybedilmeyecek. Galatasaray iç sahada avantajını iyi kullanabileceği iki takımla oynayacak.

Galatasaray’ın içinde bulunduğu durum aslında rakiplerden çok daha önemli. Benim için şu aşamada rakiplerin ne oynadığı, hangi oyuncularının olduğunun birinci derecede önemi yok. Galatasaray’ın ligde ve Avrupa takımlarıyla oynadığı maçları göz önünde bulundurursak; asıl rakibinin kendisi olduğunu söylemem gerekir.

Galatasaray geçen yıllardaki gibi oynamıyor. Takım oyunu sıkıntısı da var ve karşısındaki rakipler özellikle Metalist çok kaliteli oyunculara sahip olmamasına rağmen takım oyununu çok iyi oynuyorlar. Galatasaray takımının saha içi sıkıntılarını rakiplerle karşılaştırdığımızda oynayacakları her maçta zorlanacağını, iki maçı da kolay kazanamayacağını düşünüyorum.

Galatasaray’ın en büyük avantajı yetenekli oyuncuları ve kaliteli kadrosu değil, fikstürüdür.