D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Cemil Meriç 100 yaşında!

Cemil Meriç 100 yaşında!

Önümüzdeki yıl Cemil Meriç’in vefatının 30. yılı... Fakat onun eserleriyle, fikirleriyle, zihinlerimize kazınmış vecize kudretinde cümleleriyle hayatımızın bir parçası olmaya devam ettiğinden şüphe yok.

12 Aralık Cemil Meriç’in yüzüncü doğum günü idi...

İşte bu vesileyle 9-11 aralık günlerinde Zeytinburnu Kültür Merkezi’nde üç günlük bir bilgi şöleni düzenlenmişti. “Doğumunun 100. yılında Cemil Meriç: Bu Ülke’yi yeniden düşünmek.”

Üç gün boyunca tanıklar tanıdıkları Cemil Meriç’i anlattı. İlim ve fikir adamları Fikir hayatımızdaki yeri, Cemil Meriç ve İdeolojiler, Düşüncenin Kıyılarında, Matbuat ve HâfızaEdebiyat ve Fransa’dan Hind’e başlıkları altında bildiriler sundular. Nihayet toplantı kapanış ve değerlendirme oturumu ile tamamlandı.

Zeytinburnu Belediyesi, kültürle, edebiyatla, sanatla iştigal edenler için müstesna bir adres... Başkan Murat Aydın da sahanın içinde; Kültür Merkezi’nde gördüğümüz sanat eseri değerinde fotoğraflarına bakarak bunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Açılışta Kültür Bakanı Nabi Avcı da bulundu ve ilk oturum “tanıklıklar”ı takip etti. Merhum düşünürümüzün kızı Ümit Meriç’in tanıklığının müstesna değeri var elbette. Uzun süre, o zamanki tâbirle Cemil Bey’e “sekreterlik” eden, yani okuma hizmetlerini yerine getiren, yazmada kalem olan Cevat Özkaya’nın, sağlığında en kapsayıcı mülakatı yapan Hüsamettin Arslan’ın ve yaşarken okuyucularından olan değerli hikâyecimiz Yıldız Ramazanoğlu’nun Jurnal hakkındaki konuşmaları da ilgiyle takip edildi.

Üç gün boyunca konuşmacılar çok renkli bir Cemil Meriç portresi çizdiler. Çok yönlü bu şahsiyetimiz farklı kalemler tarafından ayrıntılı şekilde resmedildi. Mevlâna’nın meşhur pergel mecazı mucibince, Cemil Bey’in pergelinin sabit ayağını nereye sapladığı konusunda bazı tereddütler olsa da (çünkü hazret Fransızcaya çok şey borçlu olduğunu söylüyor zaman zaman), onun Türkiye merkezli düşündüğü vurgulandı.

Cemil Meriç, bir anlamda geçiş dönemi aydını...Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş. Gerçekte Cumhuriyet aydını var mı, şüphe götürür! Cemil Meriç’in neslinden bazı önemli fikir adamlarımız düşüncemizin istikamet tayininde önemli rol oynadılar.

Biz diyebiliriz ki, “Cemil Meriç bizim için yazdı.” Çünkü biz onu günü gününe okuyanlardanız. Hisar’ı, Türk Edebiyatı’nı, Hareket’i ve diğer dergi ve gazeteleri sırf Cemil Meriç okuyucusu olarak alanlar vardı.

Cemil Meriç, Cumhuriyet’ten sonra Türkiye sınırları içinde kalan bir bölgede doğmuş olsa idi, devrimlerin baskısına maruz kalacak, tahsilinin orta kısmını latin harfleriyle bitirecekti. Onun ınkılâbın tesirlerine fazla maruz kalmamak gibi bir rüçhaniyeti olduğunu söyleyebiliriz.

Cemil Meriç, 1960’ların sonunda yayınlanan yazılarıyla bize sözün kudretini bir daha hatırlattı. Onun çarpıcı üslubu büyüleyici bir tesir uyandırdı. Konuşarak yazan, yazarak düşünen bir fikir adamı ile karşı karşıya idik. Onun geniş bir bilgi arkaplanına dayanan yazıları için “düşünceyi davet eden düşünce” diyebiliriz.

Doğumunun 100. yıldönümü vesilesiyle Cemil Meriç’i anmak gerçek bir kadirşinaslık. Bundan sonra yapılacak faaliyetler için öncü bir toplantı gerçekleştirildi. Cemil Meriç’in hafızamızdaki yerini korumasında onun gerçek anlamda hayrülhalefi olan muhterem kızı Ümit Meriç hanımefendinin büyük tesiri var. Ümit Meriç, Cemil Meriç’i hayırla yâdetmemize vesile oluyor.

Toplantıya Cemil Meriç’le aynı dönemde yaşamışlardan katılan fazla değildi. Kurtuluş Kayalı dışında bildiri sunanlar, bizden sonraki nesilden veya otuzlu yaşlarda gençlerden oluşuyordu. Gençlerin Cemil Meriç üzerinde çalışması uzun vadeli düşünülürse, çok olumlu. Nitekim bu toplantıda gençlerin sunduğu bildirilerden çok dikkate değer olanlar vardı. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
D.Mehmet Doğan Arşivi