İnsan yavrusu üç yaşına geldiğinde fıtratında mevcut olan özle dış dünya arasında bağ kurmaya çalışır ve ardı sıra sorular sorar: 

 

Ölen insanlar nereye gidiyorlar? 

 

Allah bizden ne ister?

 

Neden iyilik yaparız? 

 

Uzmanlar çocuğun sosyalleşme sürecinde sorduğu bu soruları sebepler çerçevesinde değerlendiriyor ve anne babaya tavsiyelerde bulunuyorlar. Oysa çocuk genetik kodlarında taşıdığı o öze ulaşmak ve fıtratıyla uyumlu hale gelmek için çaba göstermektedir. 

 

İnsan sadece nefes alıp veren edilgen bir varlık değildir. O dünyayı ve kendini dönüştürecek yeteneklerle donatılmış ve yeryüzünde hak ve adaleti tesis etme görevi üstlenmiş seçkin bir varlıktır. 

 

O yeryüzünde huzur ve adaleti sağlayacak ve İslam’ın meşalesini tek başına alnında taşıyacak bir neferdir. 

 

Allah insanı seçmiş ve ona özel bir konum belirlemiştir. Üç yaşındaki bir çocuğun sorduğu o masum soruların altında insanın fıtratında mevcut olan bu çekirdeğin izleri vardır. Çocuk iyi olanla kötü olanı ayırt edebilmek için gözlem yapmakta, sorular sormakta ve doğruya ulaşmaya çalışmaktadır.. 

 

Günümüzde İslam toplumları sahip oldukları manevi mirası terk edip, Batının kokuşmuş kültürüne teslim oluyor ve kendilerini bu kokuşmuş kültürün bir parçası olarak algılıyorlar. Müslümanlar İslam’ın tavsiye ve önerilerini kulak ardı ederken, Batılı bilim adamlarının dünyayı yeni keşfetmişçesine afili ifadelerle dile getirdikleri tavsiyelere harfiyen uyuyor ve hiç kaçınmadan benimsiyorlar. 

 

Evolution and Human Behavior dergisinde yayınlanan araştırmaya göre başkalarına yardım eden ve destek sağlayan yaşlılar, kendilerini daha zinde hissediyor ve daha uzun ömürlü oluyorlarmış. Araştırmada gözleme tabi tutulan yaşları 70 ile 103 yaşındaki 500 kişi dikkatle incelenmiş ve bu kimseler arasında torunlarının bakımını üstlenen ya da çevresindeki yoksul ve mağdur kişilere yardımcı olan kişilerin daha sağlıklı bir hayat sürdükleri görülmüş. Batılı bilim adamları İslam’ın asırlar önce ortaya koyduğu bu tavsiyeleri yeni bir şey keşfetmişçesine pazarlamaya çalışırken, bizler inanç ve değerlerimizden her gün biraz daha uzaklaşıyoruz. Resulullah asırlar önce “Sadaka ömrü uzatır, sadaka belayı def eder” buyurmuş ve Müslümanları hayra davet etmiştir. Fakat bizler İslam’ın öngördüğü tavsiyeleri ancak bu zevatın ağzından duyduğumuz vakit dikkate alabiliyoruz.

 

BİR SÖZ: BİR MUM DİĞER MUMU YAKMAKLA IŞIĞINDAN BİR ŞEY KAYBETMEZ (MEVLANA)