İslam İlim Cehalet Ölümdür 1
İslamın ilk emrinin “oku” oluşu, ilme verdiği önemi açıkça gösterir demekten hep mutlu olmuşuz, iftihar etmişizdir. Allah’ın Kur’an’da kaleme ve yazıya yemin etmesi de öyle.
İslamın ilme verdiği önemi, insana iç ve dış aleminden ibret ve deliller sunduktan, hikmetli emirler, nehiyler, yönlendirmeler yaptıktan sonra “düşünmüyor musunuz? Akletmiyor musunuz? Anlamıyor musunuz?” gibi aklı kullanmaya, tefekkür etmeye, bilgi edinmeye teşvik etmesini de gösterebiliriz.
Allah (cc) Kur’an-ı Kerimde ilme ve alimlere değer vermiş, faziletlerini açıklamış, onlara saygı ve itaate çağırmış, onların da dinde daha derin anlayış ve kavrayışa ermeleri, ilimlerini sürekli artırmalarını istemiş, bilgisizliği ve bilgisiz cahilleri yermiş, ilimsiz mücadeleyi ayıplamıştır.
İleride genişçe anlatılacağı gibi Allah teala keremli kitabında ilmin neşredilip yayılmasını istemiş, gizlenip muhtaçlarından saklanmasını veya insanların ilimle aldatılmasını kınamış ve bu konuda mükafat ve cezalar vadetmiştir.
Peygamber efendimizin hayatı baştan sona ilim öğreten bir öğretmenin hayatıdır. O “öğretmen olarak gönderildiğini” söyler zaten. Bir öğretmen olarak ilmin yayılmasını teşvik etmiş ve bu konuda gerekli her türlü tedbiri alarak, başarılı da olmuştur.
Peygamberimiz, ilmin en büyük araçları olan ilim adamı, öğrenci, yazı, kalem, kitap gibi vasıtaları hem temin, hem de tebcil etmiş, bu konuda da “Üsvetü’n Hasene”, yani “ en güzel örnek” olmuştur. Herkesin bildiği gibi o, bir kısım itiraz ve bahaneleri kırmak için ümmî olarak gönderilmiştir ama, inen vahy’i hemen yazdırmış, yanında hatta yolculuklarda bile katip bulundurmuş, siyasi, iktisadi, idari bir çok mektup ve talimatnameler yazdırıp çevre ülkelere göndermiştir.