Bizimkiler ikide bir Batı âlemine sesleniyorlar: Bizden yana mısınız, teröristlerden yana mısınız? Akılları sıra Batı âlemini böyle sorularla “köşeye sıkıştırıp” netice alacaklar.

Ama Batı âlemi bu tür sorulara karşı şerbetli! Hiç “oralı” olmuyorlar bile. “Bildiklerini okumaya” devam ediyorlar. “Teröristlere” toplantı yapmaları için bütün meydanlar açık tutulurken “Türk devlet adamlarının” toplantıları peşi peşine iptal ediliyor. Bu ne demektir? Bu demektir ki; Batı âlemi “kimden yana” olduğunu “lisan-ı hâl” ile açıklıyor demektir.

 

O halde “lisan-ı hâlden” anlamak lazımdır. Anlamak ve ikide bir “kimden yanasınız” diye sormamak gerek. Ama nerede öyle “feraset” sahipleri? Nerede öyle “basiret” sahipleri?

Adamlar “kimden yana” olduklarını bundan daha “açık ve net” nasıl anlatsınlar? Türkiye’nin düşmanlarını “dost” diye bağırlarına basıyorlar.

Onlara maddi manevi her türlü “yardımı” yapıyorlar. 

 

Eskiden “hafif silahlar” vermekle yetiniyorlardı şimdi “ağır silahlarla” teçhiz ediyorlar.

Sonra da Türkiye’deki terör örgütünün yurt dışındaki “yan kollarının” Türkiye hakkında “iyi niyet” taşıdıklarını, Türkiye ile ilgili bir “problemlerinin” olmadığını iddia ediyorlar.

Evet, adamlar lisan-ı hâl ile “kimden yana” olduklarını gayet açık bir biçimde ortaya koyuyorlar.

Bizimkiler ise bunu bir türlü “anlamıyor” ve hâlâ “kimden yanasınız” diye sormayı sürdürüyorlar.

Belli ki kendileri dururken Batı âleminin “teröristleri” tercih ediyor olmasını içlerine sindiremiyorlar.

Bu acı gerçeği bir türlü kabullenemiyorlar. Yani Batı âlemini hâlâ gerçek yüzüyle tanıyabilmiş değiller.

Ve hâlâ Batı âlemine “yaranma yarışı” devam ettiriliyor.

 

Batı âleminden gördükleri bu muamele canlarını çok sıksa da, onları başka arayışlar içine itse de hâlâ Batı âleminden vazgeçebilmiş değiller.

Çünkü Batı medeniyetini “üstün medeniyet” olarak görüyorlar ve onlar gibi olabilmek için “var güçleri” ile çalışıyorlar. Batı âlemi nasıl “kimden yana” olduğunu nasıl lisan-ı hâl ile açıkça ilan ediyorsa bizimkiler de bu âlemle bir “ilişkilerinin” kalmadığını açıkça ilan etmeliler.

Bakın adamlar Türk siyasetçilere tüm Avrupa çapında “miting yasağı” konulmasını istemeye başladılar. Sırf bu istek “kimden yana” olduklarını açıkça göstermiyor mu?