Hatırlayacaksınız Başbakan Yıldırım PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerinin “iplerini tutanların dışarıda” olduğu söylüyordu.

Yani söz konusu terör örgütlerinin arkasında “dış güçlerin” olduğunu ileri sürüyordu.

 

Başbakan’ın bu tespiti bize göre de doğru ve altına rahatlıkla imzamızı atarız. Başbakan Binali Yıldırım’ı doğrulayan bir açıklama da Ağrı valisi Musa Işın’dan geliyordu.

Ve HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana’nın kendisine, “PKK’yı 20 devlet kullanıyor” dediğini ifade ediyordu.

Bu tespitte bize göre doğru ve altına rahatlıkla imza atabiliriz.

 

Bu tespitlerden sonra iktidar sözcülerine ufacık bir soru sormak istiyoruz:

Elinize geçen her fırsatta Anayasa değişikliği için 16 Nisan’da yapılacak referandumda vatandaşların “evet” demesi halinde terörün “tedavülden kalkacağını” iddia edip geziyorsunuz.

Başbakan Binali Yıldırım ise çok haklı tespitte bulunarak bunların “iplerini tutanların” dışarıda olduğunu söylüyor.

 

Diyelim ki yurt içindeki üç beş piyonun “ipini çektiniz” peki yurt dışındakileri ne yapacaksınız?

“Yirmi devlet” tarafından kullanılan bir terör örgütünü bir çırpıda “tedavülden kaldırmak” nasıl mümkün olacak?

Sadece bu piyonları kaldırmakla “temizlik bitmiş” sayılabilir mi?

Siz PKK’yı “tedavülden kaldırırsanız” o yirmi devlet başka bir örgütü “tedavüle” sokmaz mı?

 

Bakın PYD ve YPG’yi nasıl sahipleniyorlar! Bunlar PKK terör örgütü için söyleyebileceklerimiz.

 

Bir de işin FETÖ boyutu var.

Batı âlemi terör örgütlerine “kapıları ardına kadar” açarken iktidar sözcülerine “ambargo üstüne ambargo” uyguluyor. Toplantı için kiralanan yerlerin sözleşmelerini bile iptal ettiriyorlar. Miting yapmalarına dahi izin vermiyorlar.

Yani demek istediğimiz şu ki 16 Nisan’da halkın “evet” demesi ile terör “ortadan kalkacak” falan gibi gözükmüyor!