Unutmayın!

Başlangıcı ve sonu olan bir yoldasınız. Yürürken kimi zaman düşer ve kendi gayretlerinizle kalkıp yolunuza devam edersiniz. Bütün düşmeler bir meşakkattir aslında ve kalkabilmek için çoğu zaman birinin desteğine ihtiyaç duyarsınız. 

 

Düşmenin türleri vardır. Ağaçtan düşmek, yolda düşmek, merdivenden düşmek, dağdan düşmek, düz yolda düşmek... Eğer manevi anlamda düşmüşseniz, bu sizin bütün yaşamınızı etki altına alacak ve çıkmaz bir sokağa sürükleyecektir. Çünkü ruhsal ve manevi anlamda düşmek diğer düşme türlerinden çok daha ağır bir durumdur. 

 

Eğer maddi anlamda düşmüşseniz kalkar ve kaldığınız yerden yolunuza devam edebilirsiniz, ama ruhsal anlamda düşmüş ve yere saplanmışsanız işiniz çok daha zordur… O yüzden biz Müslümanlar ruhsal anlamda düşmekten ve manevi boşluğa saplanmaktan korkarız. Karanlığa maruz kalmak, fıtratımıza yabancılaşmaktan ve başkalaşmaktan korkarız… Çünkü bu türden düşmeler, sahip olduğunuz manevi imkanların elimizden gitmesine ve yoksullaşmaya neden olur. Böyle durumlarda yolunu kaybetmiş bir yolcu gibi olur ve nereye sürüklendiğinizi göremezsiniz. 

 

Maddi anlamda düştüğünüzde bir yolunu bulup doğrulabilir ve kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Ama ruhsal anlamda düşmüşseniz kalkabilmek için fıtratınızda mevcut olan bütün potansiyellerinizi harekete geçirmek ve büyük bir enerji harcamak zorundasınız. Sahip olduğunuz maddi imkânlarınız tek başına sizi düştüğünüz yerden kaldırmaya güç yetiremez. Sizin sosyal çevreniz, sahip olduğunuz makam ve mevkileriniz sizi düştüğünüz yerden kaldırmaya güç yetiremez. Siz ancak manevi siperlerinizi alarak yola çıkabilir ve düştüğünüz yerden ancak bu değerler vasıtasıyla kalkabilirsiniz.

 

Düşmek tercih edilen bir şey değildir. Aslolan maddi ya da manevi anlamda düşmekten korunmak ve düz yolda yürümeyi başarabilmektir. Fakat insansınız ve yolun hangi noktasında hangi engellerle karşılaşacağınızı bilme imkânınız yok. İyi olan her şeyin bir bedeli mutlaka vardır. Doğru yolda olmak ve doğru yolda kalmak ise birçok zorlukları beraberinde getirir ki, böyle durumlarda yürürken ayaklarınıza kirlerin bulaşmaması için büyük bir mücadele verirsiniz. Etrafınız kir denizine dönüşmüştür ve başınızı hangi yana çevirseniz kötü ve kötülüğün izlerini görmektesinizdir. Ve siz eteklerinize kir bulaşmadan yürümek için çaba sarf etmektesinizdir. Bunun için her daim dikkatli ve rikkatli olmak zorundasınızdır. Ama yine de yolun hangi kavşağında hangi engellerin olduğunu bilme imkânınız yok. O yüzden düşmeden evvel bütün önlemlerinizi almak zorundasınız.