Hayırlı mübarek olsun. Rabbimiz milletimizin önünü açsın ve nice fetihlere, nice zaferlere nail eylesin. Milletimizin düşmanları ve onların bilinçli uşakları büyük bir hezimete uğradı. Belki millet bile tam olarak nasıl bir zafer kazandığını anlamadı. Zaten bunu anlayanlar asla oyunu “hayır” olarak kullanamazdı. “Evet” diyenler bile tam anlamazken, onlara ne demeli. Artık hoş görelim, gülüp geçelim. Anlatmaya çalışalım. Netice hayır oldu ya, gerisi mühim değil.

Evet, “hayır” diyen vatandaşlar meseleyi tam anlamadılar. Ama ABD, AB, İngiltere, İsrail vs. çok iyi anladı. Onların içimizde yetiştirip yerleştirdiği Batıcılar da çok iyi anladılar. O yüzden bizim sevincimizden kat be kat fazladır onların üzüntüleri. Beter olsunlar! Allah Teâlâ’nın  hidayetini diler, hakka, adalete, insanlığa davet ederiz yine de. Gelirlerse, ne ala. Değilse, beter olsunlar.

Çanakkale’de mübarek er, “komutanım tüfeğimin tetiği bozuldu, bana yeni bir tüfek” demiş. Komutan bir tüfeğe bakmış, bir ere. Demiş ki “evladım, tüfek sağlam ama senin parmağın kopmuş”. Evet, erin haberi yok…

Tarihler yazar, mücahit akşama kadar kılıç sallamış düşmana. Akşam iki ordu geriye çekilince, atından inerken yere çakılmış. “Ben niye düştüm” diye düşünürken, fark etmiş ki bir ayağı yok. Meğerse savaşta çarpışırken kesilmiş, haberi yok.

Yara sıcakken tam ağrımaz. Soğudukça ağrısı sancısı artar. Bu referandum da böyle. Daha tam anlaşılmadı. Zaman geçtikçe anlaşılacaktır önemi.

Hayırlı olsun ey milletim. Artık inşallah o güne sağ salim çıkabilirsek, o güne kadar Allah korusun harp darp olmazsa, artık koalisyon devri bitti. Artık zayıf hükümetler ve güçsüz iktidarlar dönemi bitti. Artık vesayet epeyce bitti. Artık millete dayanmayanların borusu ötmeyecek ülkede. Artık kimse milleti istemediği kıbleye, istemediği bir dünyaya, bir hayat tarzına dönüştürmeye, değiştirmeye çalışamayacak. Artık kimse milleti hor görüp aşağılayamayacak. Artık millete efendilik yapmanın hazzını yaşayamayacak.

Artık millet kendi izzet ve şerefiyle özgür ve bağımsız olarak efendiliğinin tadını çıkara çıkara yaşayacak. 

Bundan sonra mesela Kılıçdaroğlu gibiler, Baykal gibiler cumhurbaşkanlığına aday bile olamayacaklar. Çünkü seçilemezlerse, milletvekilliği de gidecek ya. O yüzden "milletvekilliğini bari kaçırmayayım" diye aday bile olamayacaklar. Artık solcular her zaman Ekmeleddin İhsanoğlu gibi milletin benimseyebileceği adaylar çıkarmak zorunda kalacaklar. CHP mecburen ceberrutluğunu terk edecek. Üsküdar’da geçen seçimde bir emekli müftüyü aday gösterdikleri gibi, hep halkın teveccühünü kazanacak mazbut insanları aday göstermek zorunda kalacak. Bitecek yani… İnşallah!

Bu ne demek düşünebiliyor musunuz? 

Artık hiç kimse, ne seçilmiş ne atanmış, milletin diniyle, tarihiyle, medeniyetiyle, örf ve âdetiyle alay edemeyecek. Belki aynen onlar gibi olmaya mecbur kalacak. Siyaset yapacaksa artık böyle. Yetmez mi bu zafer olarak?

Referandumdan zafer  %51.20 evet, %48,80 gibi bir oranla gerçekleşti. Her kesim bunu değerlendirecek elbette. Bu bizi çok ilgilendirmiyor. Ama evet oranı beklenenden az çıktı. Ben de % 55 falan bekliyordum. Ama olsun. Çünkü bunun izahı var.

Bence en büyük izahı, halk kesimi muhafazakardır, büyük değişikliklerden korkar. Alıştığı düzenin devamını ister. Muhafazakârlık genel kitlenin karakteridir. Değişim onu ürkütür. Çok iyi anlatıp ikna etmek gerek. Bu da kolay değildir. Şimdi radikal bir hükumet değişikliği olacak. Millet bundan haliyle ürküyor, korkuyordu. Ya tutmazsa, acaba mevcut rahatlıktan da olunmaz mıydı?

Bunu anlamak için şöyle bir soru soralım; Ak Parti bunu neden daha önce denemedi? 

Öteden beri “başkanlık sistemi” deyip duruyordu. Ama meclise getiremedi. Getirmeye çalışmadı bile. Çünkü bunu isteyenlerin sayısı o zamanlar % 25’i bulmuyordu. Zaman içinde konuşa konuşa alıştırdı buna. Yine de çok Ak Partili oy vermedi anlaşılan. Çünkü korkusu tam giderilmemişti. Bence bu sebep, % 51’i açıklar. Gönül isterdi ki % 90 ile gelsin. Ama milletin değişim ve dönüşümü kolay olmuyor işte.

Her neyse, biz sevindik. Dışarıdaki dostlarımız sevindi. Düşmanlarımız da üzüldü. Demek ki doğru yoldayız. Allah hayırlı mübarek eylesin. Neticesini güzel getirsin. Âmin.