“İşte bu” dedim haberi okuyunca. “Gâvur biliyor. Bu referandumdan müslümanların işine yarayacak. Bu yüzden çatlıyorlar”. 

"Hayır" diyen dindarlar, ileride bunu anladıkça pişman olup vicdan azabı çekecekler.

Rahmetli Necmettin Erbakan, yıllar yılı bir dava için çalışmıştı ekip olarak. Onun imanına, aklına, ilmine, ferasetine ve samimiyetine inananlar destek verdiler ve Türkiye’nin en büyük partisi yaptılar oylarıyla. Ama sonra demir leblebi bir kadro, bu emeği har vurup harman savurdu.

“Yukarıdaki cümle ile merhumun ne alakası var?” diyeceksiniz. Hemen söyleyeyim.

“Gâvur biliyor” deyince aklıma merhum geldi. O sık sık “bizi Hans bildi de Hasan bilmedi” diye yakınırdı. Çok haklı idi. Ama bu sözün bir gün kimin için kullanıldığını bilseydi, kim bilir ne söylerdi.

İşte size Hans’tan bir haber: “Hollandalı İslam ve Türkiye düşmanı politikacı Geert Wilders, kesin olmayan referandum sonucuna dair Twitter'dan edepsiz bir paylaşımda bulundu.

Türkiye'deki 'evet' zaferini yediremeyen Wilders, "Türkiye bugün daha fazla islamofaşizmi ve totalitarizmi seçti' diyerek sosyal medyadan nefret kustu.”*

Bir de fotoğraf koymuş. Arkada Resulullah’ın (sav) mührünü taşıyan tevhid kelimeli bayrak ile Türk bayrağı, önünde Erdoğan’ın başı. Yüzünün sağ tarafı sakallı ve sarıklı, sol tarafı Batılı gibi matruş.

“Evet, işte bu” dememek mümkün mü?

Bir Osmanlı veziri varmış. Çok âlim değilmiş ama devlet işlerinde hiç yanılmazmış. Bir gün ona sormuşlar:

- Bu başarıyı nasıl yakalıyorsun?

Demiş ki:

- Çok kolay. Bir iş yapacağım zaman birbirinden habersiz bir İngiliz, bir de Rus elçisine sorarım, dediklerinin tam tersini yaparım. O zaman hiç yanılmam.

İşte bu!

Yahu CHP bir işin aleyhine ise, orada muhakkak millete fayda vardır. Bunu bilmeyenler hala siyaset yapıyorlar, şaşırmamak mümkün mü?

Şimdi bu referandumda PKK, DHKP-C, FETÖ, DAEŞ gibi terör örgütleri “hayır” için çalıştılar. Çünkü bunların ipleri elinde olan ABD, AB, İsrail “hayır” diyordu. Yedi düvel “hayır” diyerek üstümüze geldi. Kazanamadılar çok şükür.

Ama yandığımız bir nokta var; kimi samimi kardeşlerimiz, bunu görmediler, duymadılar, anlamadılar. Çünkü ilimleri, akılları, kalpleri, vicdanları, tecrübeleri yetmedi. Bunlardan en az birisinde eksiklikleri vardı. En kötüsü de akıllarını, idraklerini birilerine teslim etmişlerdi. O birileri farklı olabilir. Bahaneleri de değişebilir. Herkesin sözde bir bahanesi olabilir. Ama ne yazık ki saf insanları kandırabiliyorlar. En acısı da İslam davası güdenlerin aldatılması.

Bunları niye yazıyorum?

İş olmuş bitmiş, şimdi birlik zamanı değil mi?

Evet, aynen öyle. Şimdi birlik zamanı. Bu sistemden vuruşa vuruşa yeni alanlar fethetmenin zamanı. Vura vura kayadan parça koparmanın zamanı davamız adına. Bu yüzden “hayır” diyen samimi kardeşlerimizi bir vicdan muhasebesine davet ediyorum. Bir daha düşünsün ve değerlendirsinler vaziyetlerini.

Evet, haberi okuyunca içim sızladı da yazdım bunları. Maksadım bundan sonra böyle davalarda birlik olabilmeye davettir. Asla samimi kardeşlerimi üzmek değildir.

Bizim için İslam davasıdır önemli olan. Asıl olan odur. Gerisi teferruattır. Dava adamları ayrıntıda boğulmazlar. Ayrıntı yüzünden gönül kırılmaz, ihtilaf çıkarılmaz. Af, hoşgörü, müsamaha ile muamele edilir vesselam.

-------------------------------------------------------

* (https://www.habervaktim.com/haber/505422/hollandali-liderden-skandal-paylasim.html)