Sadece okumakla iş bitmez; okuduklarının faydalı ve doğru olması gerekir.
Doğru ve faydalı kıraatlerle iş bitmez.
Bunları doğru okumak, doğru anlamak gerekir.
 
Bununla da iş bitmez; bunları hayata uygulamak gerekir.
Erkek kadın çocuk her Müslümanın, kendine yetecek kadar doğru İslam bilgisine sahip olması şarttır, farzdır.
 
İslam nasıl öğrenilir?
İslamı doğru olarak anlatan kitapları ehliyetli ve icazetli hocalardan okumak suretiyle.
Kitap pazarına gitti, birkaç islamî kitap aldı, rastgele okudu, İslam böyle öğrenilmez.
İslamı en iyi bilen, en iyi anlayan Resulullah Efendimizdir (Salat ve selam olsun ona).
Ondan sonra Ashab-ı Kiram hazeratı.
 
İslam’ı, Resulullahın ve Ashabının anlattığı şekilde öğrenmeliyiz.
Resulullahın anlattığı İslam bize nasıl ulaşmıştır?
Ashab-ı Kiram ondan öğrenmişler… Tâbiîn kuşağı Ashab’tan öğrenmişler… Üçüncü kuşak Tâbiînden öğrenmiş…
Bu ilk üç kuşak dinde Selef-i Sâlihîndir.
 
Sonra her asırdaki icazetli ulema, fukaha, mürşidler ve mücedditler okumuşlar, okutmuşlar, kitaplar risaleler yazmışlar ve doğru bilgiler günümüze kadar gelmiştir.
İslam dini, doğru olarak ancak ve ancak Fırka-i Nâciye olan Kur’an, Sünnet ve Cemaat ehlinden öğrenilir.
Cehennemlik bid’at fırkalarından İslam öğrenilmez.
 
İslam medreseleri kapatılınca, İslam’ı doğru olarak öğrenmek zorlaştı.
Din hürriyeti geldiğine göre İslam medreselerinin yeniden açılması ve kopukluğun giderilmesi gerekir.
İslam medreselerinin bağımsız olması gerekir.
 
Diyanet, bugünkü laik sistemin, genel müdürlük seviyesinde bir kurumudur. Medreseleri o idare edemez.
Cumhuriyetten sonra medreselerin kapatılması büyük bir kopukluk olmuştur, tekrar açılmalarında büyük zorluklar yaşanacaktır ama kopukluk mutlaka giderilmelidir.
Bugünü İmam-Hatip okulları ve İlahiyat fakülteleri kesinlikle eski İslam medreselerinin yerini doldurmaz.
Medreselerde Ehl-i Sünnet ve Cemaat akaidi okutulmalıdır.
 
Medreselerde beş vakit namaz öğrenciler tarafından cemaatle kılınır.
Medreselerde icazetli müderrisler, fakihler, müfessirler, muhaddisler ders okutur.
Medreselerde, Şeriata, ahlaka ve akl-ı selime aykırı olarak, erkek ve kız öğrenciler karışık olarak karma eğitim yapılamaz.
Medreselerden mezun olanlara icazet verilir.
 
Hindistan’da, Pakistan’da, Mısır’da, başka ülkelerde gerçek İslam medreseleri faaliyet göstermekte, icazetli ulema yetiştirmektedir. Onlar örnek alınabilir.
İslam medreseleri siyasetin, ideolojilerin, cemaatçiliğin, tarikatçılığın üzerinde tutulmalıdır.
 
Gerçek İslam medreselerine Mutezile, Hariciye, Vehhabiye, mezhepsizlik, telfik-i mezahib, light ve ılımlı İslam mezhebi, reformculuk, dinde yenilik ve değişim ve bunlara benzer sapık cereyanlar bulaştırılmamalı; Kur’an Sünnet Cemaat yolunda yürünmelidir. 
Gerçek İslam medreselerinde en yüksek seviyede genel kültür de verilmelidir.
 
Bu medreseler, dünyanın en iyi, en vasıflı okulları listesinin başında yer almalıdır.
Bu medreselerde çağdaş İmam Gazalîler yetişmelidir.
 
Yeni İslam medreseleri açılırken şu konu ve hususlara dikkat edilmelidir: 
1. Eski Osmanlı medreselerinin güçlü oldukları devirlerdeki programları.
 
2. Endülüs medreseleri.
 
3. Bağdad’taki Nizamiye medresesi.
 
4. Diğer ünlü ve güçlü medreseler.
 
5. İngiltere’deki Eton Koleji.
 
6. Oxford Christ Church Koleji.
 
7. Romadaki Katolik üniversitesi (Pontifical Gregorian University).
 
Medreselerin bunlardan üstün ve güçlü olması gerekir.
Eton kolejinde öğrenciler okul içinde frakla geziyor. İslam medreselerinde çok güzel cüppeler ve sarıklar olacaktır. 
İslam medreselerine IQ’su 100’ün altında olan zayıf öğrenci alınmayacaktır.
Karakter testi yapılacak ve müsait karakterliler alınacaktır.
 
İslamı doğru şekilde çok iyi bilmeyen ve çağdaş genel kültür seviyesi çok yüksek olmayan, ahlakları yeterli bulunmayan kimseler bu medrese işine burunlarını sokmayacaktır.
Medreseler hizmet kurumları olacak, ileride geçimlerini sağlasınlar niyetiyle talebe okutulmayacaktır.
 
İslam medreselerinde bir tek çürük incir bulundurulmayacaktır.
Gerçek İslam medreseleri olmadan, bu medreselerde okumuş ve icazet almış gerçek ulema, fukaha olmadan, bu zatlar halkı uyandırmadan, aydınlatmadan, bilgilendirmeden, yönlendirmeden, irşad etmeden Müslümanlar düzelemez, kurtulamaz.