Kur'an Yetmiyor mu?-II
Rabbinin sözü, doğruluk bakımından da, adalet bakımından da tastamamdır. O’nun sözlerini değiştirebilecek yoktur. O, işitendir, bilendir. (En’am Suresi, 115)
Kur'an sade, anlaşılır ve ve kolaydır. Sadece Kamer Suresi’nde dört ayrı ayette Allah, “Andolsun Biz Kur'an'ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı?” buyurarak bizi uyarır.
Rabbimiz, Ve şüphesiz o (Kur'an), senin ve kavmin için gerçekten bir zikirdir. Siz (ondan) sorulacaksınız. (Zuhruf Suresi, 44) buyururken, sorgulanacağımız Kur’an’ı eksik görmenin bir mantığı var mıdır? Allah doğru ile yanlışın, iyi ile kötünün ne olduğunu, yaşamamız gereken güzel ahlâkı bize bildiren, hayatımızın rehberi olan hak Kitabı –haşa- eksik olarak gönderir mi?
Andolsun, size (bütün durumlarınızı kapsayan) zikrinizin içinde bulunduğu bir kitap indirdik. Yine de akıllanmayacak mısınız? (Enbiya Suresi, 10)
Kur'an yerine atalarından öğrendikleri adet ve geleneklere uymakta ısrar edenlere sesleniyor Kur'an;
Ne zaman onlara: "Allah'ın indirdiklerine uyun" denilse, onlar: "Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye (geleneğe) uyarız" derler. (Peki) Ya atalarının aklı bir şeye ermez ve doğru yolu da bulamamış idiyseler? (Bakara Suresi, 170)
Atalarının hata yapmadığını söyleyen bu kişiler, Kur'an'ın-haşa-hata yaptığına mı inanıyorlar?
Allah Kur’an’ı doğruyu yanlıştan ayırmamız için indirmiştir ve yaşamımıza dair her konu onda vardır. Allah, "her örnekten çeşitli açıklamalarda" (Kehf Suresi, 54) bulunduğunu ve onda hiçbir eksik olmadığını buyurur; artık içimiz rahat etmelidir. Kur'an kalbimizi açar; bedenimizin ve ruhumuzun şifasıdır. Kur’an aklı ortaya çıkaran, mantıklı düşünmeyi sağlayan, Allah’ın beğeneceği insan modelini geliştiren, cennet terbiyesi veren hayat kılavuzudur.
Peygamberimiz(asm) ahirette kavmini, "benim kavmim, bu Kur'an'ı terk edilmiş bir kitap olarak bıraktı" diyerek şikâyet edecektir. (Furkan Suresi, 30)
Her Müslüman Kur’an Müslümanı olmalı Peygamberimiz(asm) gibi. Hiç kimse Kur’an’ın da buyurduğu gibi, Allah’ın dinde ortağı olamaz. Çünkü Rabbimiz, “Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz." (Kehf Suresi, 26)
Gerçek Müslümanlık her dönemde içinde yaşanan toplumun batıl dininden kopup, katıksız olarak Allah'a ve O'nun emirlerine yönelmektir. Tek ölçümüz Kur’an, izlenecek tek yol da Peygamberimiz Hz. Muhammed (asm)'ın yoludur.
"Kur’an'a sımsıkı bağlı olunuz ve onu kılavuz ve rehber edinin. Zira o, alemlerin Rabbinin kelamıdır. O'ndandır ve O'na döner. (Sizi de O'na çeker.)" (Ramuz El-Ehadis, 2. cilt, s. 317, no. 10)
O halde Kur’an’a sarılmalı, ölçü ve yol olarak yalnızca Kur'an ve Peygamberimizin(asm)’ın Kur'anî yaşam tarzı benimsenmeli. Sonsuz azaptan sakınmak için karmaşık, engebeli ve tali yollara sapmamalı, Kur'an'ın aydınlattığı dosdoğru yol üzerinde yaşamalı.
Her ümmet içinde kendi nefislerinden onların üzerine bir şahid getirdiğimiz gün, seni de onlar üzerinde bir şahid olarak getireceğiz. Biz Kitab'ı sana, her şeyin açıklayıcısı, Müslümanlara bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik. (Nahl Suresi, 89)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.