Son günlerde “bağımsız Kürdistan” lafını daha sık duyar olduk. Konuyla ilgili olarak “referandum” yapılması da tartışma konusu olmayı sürdürüyor.   

Türkiye referandum fikrine “sıcak bakmıyor ve karşı çıkıyor” ama fitne odakları boş durmuyor.
Ve “bağımsız Kürdistan” fikrine destek veriyorlar.
 
Bağımsız Kürdistan teklifine destek veren ülkelerin başını da İsrail çekiyor!
İsrailli yazar EDY Cohen, “İsrail’in bağımsız Kürdistan’a ihtiyacı var” diyor.
Evet, İsrail’in bağımsız Kürdistan’a “ihtiyacı” olduğu kadar bağımsız Kürdistan’ın da İsrail’e ihtiyacı var!
Özet olarak ifade etmek gerekirse bu ihtiyaç bölgeyi yeniden yapılandırmak isteyenlerin ortak ihtiyacı!
Yani “Al gülüm ver gülüm” politikası tüm hızıyla yaşanıyor.
 
Eskiden bu tür işler “saklı gizli” yapılırdı. Günümüzde ise her şey “açık seçik” yapılıyor.
İsrail bölgede “bağımsız bir Kürdistan’a” duyduğu ihtiyacı gayet açık bir biçimde dile getiriyor.
Yakında “bağımız Kürdistan” hayali ile yanıp tutuşanlardan da benzer açıklamalar duyulursa kimse şaşırmamalıdır.
Bu açıklama aslında BOP yani Büyük Ortadoğu Projesi’nin farklı bir anlatımından başka bir şey değil.
Bölgeyi yeniden yapılandırmak isteyenlerin “yeni devletlere” daha doğru “devletçiklere” ihtiyaçları var.
Bugüne kadar koruyup kolladıkları “mutemet adamlarını” bu devletçiklerin başına geçirerek netice almaya çalışıyorlar. İslam coğrafyasında yeni “devletçikler” oluşturma peşinde koşanlar bu niyetlerini birinci dünya savaşından sonra Kürtlere verilen “bağımsız devlet” sözünü hatırlatarak açığa vuruyorlar.
 
O gün verdikleri sözü bugün yerine getirmeye çabalıyorlar.
Bugün bağımsız Kürdistan’ı ihtiyaç olarak gösterenler yarın da YPG gibi yapılanmalara olan ihtiyaçlarını dile getireceklerdir. Hatta şimdiden bu ihtiyaç dile getiriliyor. “Mecburiyetten” mazeretinin ardına sığınarak YPG’ye her türlü yardımı yapmıyorlar mı?
Önce “bağımsız Kürdistan’ı” bir kursunlar ardından YPG ve PYD gibi yapılanmaları da meşru ilan edeceklerdir.
Ve sıra onların birleştirilerek “tek çatı altında” toplanmalarına gelecektir. Yani kitlenmiş oldukları “bağımsız Kürdistan” hedefine doğru adım adım gidiyorlar.