Kabinede yenilik!
Kabinede beklenen “yenilenme” nihayet gerçekleştirildi!
“Kimi bakanlar” gitti.
Yerlerine “yeni isimler” geldi.
Kimilerinin ise “görev yerleri” değiştirildi. Kimi başbakan yardımcılığından “daha aktif bir bakanlığa” getirilirken kimi de “aktif bakanlıktan” başbakan yardımcılığına kaydırıldı.
Kabinedeki bu yenilenmeyi nasıl okumak lazım?
Bize göre bu yenilenme “yorgun metaller” arasındaki “nöbet” değişiminden başka bir anlam taşımıyor.
Yani “yorgun metallerin” biri gitti, diğeri geldi. Ama “yorgunluk” bitmedi.
Ya da bir “yorgun metal” bir görevden diğerine “kaydırılarak” sonuç alınmaya gidildi! Dinlendirilmeye çekilen “yorgun metalleri” anlıyoruz.
Artık “verimsizler” diye bir kenara çekilmiş olmalılar.
Ama bir görevden diğer göreve kaydırılan “yorgun metalleri” anlamakta güçlük çekiyoruz.
Başbakan yardımcılığından “aktif bir bakanlık” görevine getirilen “yorgun metali” de anlayışla karşılamak mümkün!
Ancak “aktif bakanlık” görevinde iken “başbakan yardımcısı” yapılanların hali “tenzilen terfi” gibi bir şey değil mi?
Böyle bir yenilenme iktidar açısından ne kadar “moral kaynağı” olur bilemiyoruz. Beş bakanın kabine dışı kalması ile “yorgun metallerden” kurtulmuş olacaklarsa ne âlâ!
Hele “yorgun metallerin” görev yerlerinin değiştirilmesi ile “yorgunluklarının giderileceğini” düşünüyorlarsa diyecek tek lafımız yok!
Ama iktidarda son günlerde çokça şikâyet konusu olan “yorgun metallik” üç beş ismin tasfiyesi ile son bulacak gibi değil.
Aslından “baştan aşağı” hepsi yorgunlar. On beş yılı bulan iktidar süreleri hepsini “yordu” ve dahası epey “yıprattı”.
Ufak tefek değişikliklerle “kan tazelediklerini” sanıyorlarsa kendi kendilerini “kandırıyorlar” demektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.