Bu doğru mu?
Dünyanın pek çok ülkesiyle olduğu gibi uzun süredir Almanya ile de “ilişkilerimiz” sıkıntılı.
“Bu sıkıntılı ilişkilerin kaynağı hangi ülke?” diye soracak ve tartışacak değiliz.
Üzerinde durmak istediğimiz konu “tutarlılık” konusu!
Bir bakıyoruz Almanya’ya, “Kendine çeki düzen vermelisin” deniliyor. Bunun hemen ardından bir de bakıyoruz ki Alman şirketleri, “Sizi yabancı olarak görmüyor, kendi şirketlerimiz olarak görüyoruz” diye bağra basılıyor.
Ya da bir daha böyle bir şey olmayacağı yolunda teminat veriliyor. Böyle bir politika doğru politika olabilir mi?
Üzülerek ifade edelim ki “bu doğru bir politika” diyebilmek çok zor.
İki ülke arasındaki ilişkilerde Almanya gerçekten yanlış bir politika izliyorsa, o zaman, “Kendine çeki düzen vermelisin” uyarısı yerden göğe haklı bir uyarı olarak karşımızdadır.
Ve bu uyarı yerden göğe haklı bir uyarıysa, o zaman da Alman şirketlerine, “Sizi yabancı olarak görmüyoruz” ya da, “Bir daha kesinlikle olmayacak” denilmesinin tutarlı bir yanı yoktur.
Yok, bunun tam aksi bir durum söz konusu ise yani Alman şirketlerini gerçekten “yabancı olarak görmüyor ve kendimizden biri” olarak görüyorsak, o zaman Almanya’ya, “Kendine çeki düzen ver” diye uyarıda bulunmanın bir anlamı kalmamaktadır.
Almanya ile ilişkilerimiz konusunda devletin bir yetkilisi bir şey söylerken diğer yetkilinin “farklı söylemle” karşımıza çıkması tutarlı bir politikadan oldukça uzak olunduğunu göstermiyor mu? Almanya ile aramızda bir sorun varsa, en tepedeki yetkiliden en aşağıdaki
görevliye kadar herkes “aynı söylemi” tekrarlamalı ki ortaya “tutarlı” bir politika çıksın.
Açık söylemek gerekirse Almanya’ya yapılan, “Kendine çeki düzen ver” uyarısı nefsimize çok hoş geliyor.
Ve bu uyarının “ticari hesaplarla” heder edilmesine gönlümüz hiç elvermiyor. Ama nefsimizin bizi yanıltıyor olması ihtimalini de gözden uzak tutmuyor ve “Kendinize çeki düzen verin” derken ipin ucunun kaçıp kaçmadığını da çok merak ediyoruz.
Evet, devlet idare etmek oldukça zor bir iş! Hele dış politika ile ilgili konular daha bir çetrefilli. Galiba “Bir kere” konuşmadan “bin kere” düşünmek ve lafın nereye gideceğini iyi hesap etmek gerekiyor!
Birbirleriyle “çelişen” ya da birbirlerini “tekzip eden” açıklamalar “fayda yerine zarar” vermekten başka işe yaramıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.